İBB kaynaklı yolsuzluk, rüşvet, zimmet, soygun ve vurgunları örtbas etmedikleri için CHP Genel Başkanı tarafından boykot listesine alınan yerli ve milli şirketlere gösterilen tahammülsüzlüğün, Türkiye’nin gururu olan savuna sanayiine de gösterilmesi birilerinin dertlerinin bu ülkenin istiklal ve istikbali olmadığını göstermesi açısından gerçekten ibretliktir.

Hatırlarsanız Özgür Özel geçtiğimiz gün yaptığı bir açıklamada; “KAAN var ama envantere girmesine en iyi ihtimalle 5 yıl var. Tank var; ama motoru yok. Böyle bir durumda bunlar savunma sanayisiyle övünüyor. Bu büyük bir basiretsizlik” sözleriyle yedi düvelin övgüyle bahsettiği Türk Savunma Sanayiini küçümsemeye çalıştı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’da benzer bir tavır takınarak iktidara gelirseler Baykar’a dokunacaklarını söylemişti ama millet haddinizi bilin diyerek onlara bu fırsatı vermedi.

Vizyonsuz, çapsız ve muhteris figürler kabul etmek istemeseler de Türk Savunma Sanayii bugün bütün dünyanın dikkatini çeken çok başarılı bir performans sergilemektedir.

Eğer ortada bir basiretsizlik varsa bu; savunma sanayiinin gurur veren başarısını göremeyenlerin basiretsizliğidir.

Geçtiğimiz günlerde Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Zirvesi öncesinde NATO Kamu Forumu’nda konuşan Genel Sekreter Mark Rutte; "Türkiye’nin çok büyük bir savunma sanayi altyapısına sahip olduğu unutulmamalı. Bunu bazen göz ardı ediyoruz ama gerçekten öyle. Türk şirketlerinden bazılarını ziyaret ettim ve gerçekten etkileyiciydi. Bu nedenle Türk savunma sanayi altyapısı İngiltere, Norveç ve AB ile mümkün olduğunca bağlantılı olmalı. NATO içinde bazı türden duvarlar örülmemeli. Bunların kimseye faydası olmaz" diyerek gerçeği net bir şekilde ifade etti.

Rutte’nin açıklamaları basiretsizleri ikna etmediyse o zaman hükümete baskı yapmaları için kapılarında salya sümük yalvardıkları yabancı ülke medyasından örnekler verelim.

İtalyan kamu yayıncısı RAI'de yayınlanan "Codice (Kod)" isimli teknolojik gelişmelere ilişkin özel programda, Türkiye'nin savunma sanayisinde son dönemde yaptığı atılımlara geniş yer verilerek Türk savunma sanayisinin öncü firmalarından Baykar, ASELSAN ve TUSAŞ'ın tesislerinde yapılan çekimlerde, bu firmaların ürettiği TB2, Kızılelma, KAAN, son model radar ve elektromanyetik savunma araç ve gereçleri tanıtılarak bunların dünyada ses getirdiği belirtildi.

Baykar'ın ürettiği TB2 model İHA için "İstanbul'da üretilen bir İHA, bir anda Rus ordusunun dehşeti haline geldi. Türkiye'nin küresel jeopolitik yapıların başrol oyuncusu olmasını sağlayan bir savaş aracı. Baykar, ABD ve Çin şirketlerinin hakim olduğu yüksek teknoloji sektöründe öncü olmayı başarmıştır. TB2, açık ara dünyanın en çok satan İHA'sıdır." denildi.

Programdaki röportajda TB2'nin dünyanın açık ara en çok satan İHA'sı olmayı nasıl başardığı sorusu yöneltilen Selçuk Bayraktar, "2000'li yıllarda küçük bir ekibin ilk Türk insansız hava aracını yapmasıyla yola çıktık. Formula 1 takımı gibi çalışıyoruz. Son derece hızlıyız, sektörü tanıyoruz, savaş alanında da ürünlerimizi takip ediyoruz. Buradan inovasyonumuz doğuyor. Tüm İHA sistemlerimiz Türkiye’de tasarlanıp üretiliyor. Sensörlerden motorlara ve silahlara kadar." dedi.

RAI'nin programında ayrıca "Türk teknolojik kalkınmasının sırrı sadece İHA'larda değil. Elektromanyetik savaş alanında elektronik son nesil radar ve ekipmanların üretilmesinde de yatıyor." denilerek ASELSAN'ın ürettiği özel radarlara ve sinyal karıştırıcılara değinildi.

RAI'nin özel programında TUSAŞ'ın geliştirdiği 5. nesil savaş uçağı KAAN'a ayrı parantez açıldı. KAAN için "Savunma sanayisinin ilerleyişini gösteren ülke, artık ABD’nin ünlü F-35'i gibi radarlara görünmeyen teknolojiye sahip beşinci nesil savaş uçağını kendi başına geliştiriyor." yorumu yapıldı. (AA./6.9.2024)

Die Welt'in, ilk uçuşunu gerçekleştiren Anka III'ün fotoğrafı ve "Türkiye'nin kendine yeterlilik planında bir sonraki kilometre taşı" başlığıyla verdiği haberde, Türkiye'nin tamamen bağımsız bir savunma stratejisi yürüttüğü belirtildi.

Türkiye'nin bu stratejisinde başarıların görünür hale geldiği aktarılan haberde, şunlar kaydedildi:

“Sosyal medya platform X'te yer alan haberlere göre insansız hayalet savaş uçağı Anka III, ilk uçuşunu yeni tamamladı. Devasa savaş uçağı, artık tüm dünyada heyecan yaratan Türk askeri uçak modelleri filosunun bir parçası. Yeni modellerin listesi uzun ve çeşitli. Örneğin, Rus tanklarını imha etmek üzere Ukrayna'ya teslimatı manşetlere çıkan özel şirket Baykar’ın dron modellerini içeriyor. TB2 modeli şimdiden 500 adetten fazla üretildi. Katlanır kanatlı bir model (TB3) ilk kez ekim ayında havalandı ve gelecekte Suudi Arabistan'da da üretilecek.”

Alman hükümetinin aksine Türk hükümetinin Riyad'la askeri ürünlerinin ihracatı konusunda herhangi bir çekincesinin olmadığının aktarıldığı haberde, Baykar'ın büyük jet dronu Kızılelma’nın bundan bir yıl önce ilk kez havalandığı ve gelecekte ise bahar aylarında hizmete giren Türk uçak gemisi TCG Anadolu'ya konuşlanacağı bilgisi paylaşıldı.

haberde, mayıs ayında Türk Havacılık ve Uzay Sanayiinde gerçekleşen model sunumunun diğer yeniliklere dair bir ön fikir sunduğu belirtilerek, “Burada şimdi ilk uçuşunu tamamlayan insansız savaş uçağı Anka III, büyük ekranda gösterildi. Sunumun odak noktası şu anda Türkiye'nin en büyük silahlanma projesi olan, kendi geliştirdiği ilk insanlı hayalet savaş uçağı idi. Jetin halka açık galasında Erdoğan kısa bir süre sembolik olarak kokpitte oturdu ve modelin adını duyurdu. Kaan, hükümdar, komutan veya imparator olarak tercüme edilebilir. Kaan modelinin bir gün filodaki eski ABD F-16 modellerinin yerini alması planlanıyor.” denildi.

Welt’in haberinde “Batı'nın Türkiye'nin silahlanmasını frenleme hesabının tutmadığı görülüyor. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ndeki (SIPRI) analistler geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük 100 savunma şirketinin listesini yayınladığında, gelir kaybeden ABD şirketlerinin aksine, Türk şirketleri büyük kazananlar arasında yer aldı. Sıralamada yer alan dört Türk şirketinin satışları 2022'de yüzde 22 gibi devasa bir artışla 5,5 milyar dolara yükseldi. Yalnızca dron üreticisi Baykar'da satışlar yüzde 94 arttı ve şirket listede ilk kez 76. sıraya yerleşti.” ifadelerine yer verildi. (AA/29.12.2023)

Fransız Le Monde gazetesi, son yıllarda dışa bağımlılığını azaltan Türkiye'de silah sektörünün "göz kamaştıran" bir yükseliş içinde olduğunu belirtti.

Türk ordusunun yabancı malzemelere bağımlılığının yüzde 70'ten yüzde 30'a gerilediğine işaret edilen haberde, 2 bin firmadan oluşan Türk savunma sanayisinin 100 bin kişiye istihdam sağladığı ve yaklaşık 170 ülkeye ihracat yaptığı kaydedildi.

Türkiye'nin en iyi silah üreticilerinden biri olarak gösterilen Baykar'ın İstanbul'daki merkezinde çalışan 4 bin kişinin yaş ortalamasının 29 olduğu belirtilen haberde, firmanın ürettiği Silahlı İnsansız Hava Aracı'nın (SİHA), Rusya-Ukrayna Savaşı, Karabağ ve Libya'da kullanıldığı aktarıldı. (10.3.2025/ Hürriyet)

BBC Monitoring, Türkiye'nin büyüyen savunma sanayii ve artan askeri donanım ihracatını inceleyerek aşağıda özetle verdiğimize şu ayrıntılı bilgileri paylaştı.

“Erdoğan, X hesabından yaptığı paylaşımda Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) ve Endonezya Savunma Bakanlığı arasında imzalanan anlaşmayı "rekor ihracat sözleşmesi" olarak nitelendirdi. Böylece, Türkiye'nin son dönemde farklı ülkelerle yaptığı askeri ihracat anlaşmalarına bir yenisi eklendi.

Türkiye yapımı silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Ukrayna, Suriye, Libya ve Kafkasya başta olmak üzere birçok çatışma bölgesinde kullanılması ise uluslararası kamuoyunda dikkat çekiyor.

Türkiye'nin savunma ihracatında SİHA'ların yanı sıra yerli üretim hafif savaş uçakları, taarruz helikopterleri, korvetler, zırhlı araçlar, mühimmat ve füze sistemleri de öne çıkıyor.

Bu ürünlere artan ilgi Ankara'nın savunma ihracatı kaynaklı gelirlerinin de artması anlamına geliyor.2014 yılında 1 milyar 640 milyon dolar olan savunma ihracatı kaynaklı gelirler, 2024 yılında 7 milyar 100 milyon dolara yükseldi.

Türkiye'nin askeri ihracat portföyünün başında keşif amaçlı insansız hava araçları (İHA'lar) ve SİHA'lar geliyor. Türkiye medyasında bu silahlar sık sık Türkiye'nin küresel bir markası olarak lanse ediliyor.Türkiye merkezli makine imalat ve savunma şirketi Baykar'ın Bayraktar TB-2 SİHA'ları ihraç ürünler arasında en fazla öne çıkanlar.

Bu SİHA'lar Türkiye'nin Suriye operasyonlarında, Libya iç savaşında, Karabağ ve Ukrayna savaşlarında öne çıkmıştı. Bayraktar TB-2'nin satışları özellikle 2019'dan sonra arttı.

BBC Monitoring'in açık kaynaklardan derlediği verilere göre bugüne kadar 39 ülke Türk SİHA'ları tedarik etti. Bunlar arasında TB-2'nin yanısıra ANKA, Aksungur ve Akıncı gibi ürünler de var. Türkiye, SİHA'lara ek olarak, Kızılelma adlı insansız bir savaş uçağı üzerinde çalışıyor. Kızılelma mitolojik bir Türk fetih sembolü olarak görülüyor.

Türk uzmanlar, bu uçağın SİHA'ların yanında otonom olarak çalışabilme kabiliyeti olacağını belirtiyor.

Türkiye; Kuzey Afrika'da Fas ve Cezayir, Orta Doğu'da Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri, Orta Asya'da Kırgizsitan ve Tacikistan, Doğu Afrika'da da Somali ve Etiyopya dahil olmak üzere anlaşmazlık veya rekabet içerisinde olan ülkelere İHA/SİHA sattı.

İtalya'nın en büyük savunma ve havacılık şirketi Leonardo ile Baykar, Mart 2025'te insansız hava sistemleri alanında bir ortak girişim kurmak üzere mutabakat zaptı imzaladı. Selçuk Bayraktar, Roberto Cingolani, Haluk Bayraktar anlaşmayı Roma'da duyurdu.

Bazı uzmanlar Türkiye'nin bu alandaki askeri ihracat politikasını stratejik, ekonomik ve diplomatik amaçlara hizmet eden "İHA ve SİHA diplomasisi" olarak nitelendiriyor.

Baykar'ın Aralık 2024'te İtalyan havacılık şirketi Piaggio Aerospace'i satın almak üzere yaptığı anlaşmanın, Avrupa'nın güvenlik mimarisini yeniden dizayn etme çabasıyla birlikte Türkiye'nin savunma ihracatı envaterinde SİHA'ların yanı sıra bir dizi askeri ürün de bulunuyor.

Bunlar arasında Hürkuş ve Hürket hafif savaş ve eğitim uçakları, MİLGEM korvet ve fırkateynleri ve T-129 ATAK savaş helikopteri ile yerli mühimmat, füzeler, roketler ve zırhlı araçlar yer alıyor.2020 yılından beri onlarca ülke bu ürünleri satın aldı. Ukrayna, Azerbaycan, Libya ve Somali Türkiye yapımı askeri ürünleri aktif biçimde savaşta kullandı.

Ukrayna'nın Türk menşeli zırhlı araçlarını, omuzdan atılan hava savunma sistemi Sungur ve lazer güdümlü topçu füzesi olan TRLG-230 kullandığına dair haberler uluslararası medyaya yansıdı.

İstanbul Tersanesi Komutanı Tümamiral Recep Erdinç Yetkin Ocak 2025'te verdiği bir röportajda, Pakistan için üretilen MİLGEM gemilerindeki yerlilik oranının %75 olduğunu söyledi.

Türkiye, 2022'de ilk kez Khan balistik füzesini ihraç etti, alıcı ülke Endonezya oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Ocak ayında, Türkiye'nin 2000 kilometre menzile sahip bir balistik füze geliştirdiğini söyledi. Türkiye'nin savunma sanayiine küresel ilgi artarken bu sektör kaynaklı gelirler ve Ankara'nın küresel pazardaki payı da giderek büyüyor.

Türkiye'nin savunma ihracatı gelirleri 2014-2017 yılları arasında 1,64-1,73 milyar dolar civarında sabit bir trend izledi.

2021 itibarıyla önemli bir ivme kazandı, 2024 yılında 7,1 milyar dolara ulaştı. 2020-2024 yılları arasında, Türkiye yapımı askeri teçhizatının en büyük üç alıcısı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan ve Katar oldu. Bu üç ülkenin ihracattaki payları sırasıyla % 18, % 10 ve % 9,9 oldu.

Savunma Sanayii Başkanlığı, 2024 yılında Türkiye'nin 2028 savunma ihracat geliri hedefini 11 milyar dolar olarak belirledi.

SavunmaSanayiST.com internet sitesine göre Baykar 1,9 milyar dolarlık gelirle dünyanın en büyük savunma şirketi arasında 69. sırada yer aldı.

Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Türkiye'de 2022 yılında vergi mükellefleri listesinde en üst sırada yer aldı.

Türkiye'de üst düzey yetkililer ülkenin kendi savunma ihtiyaçlarının % 80'ini yurt içinden karşılayabildiğini söylüyor.

Buna paralel olarak Türkiye'nin küresel savunma ithalatındaki payı 2014'ten bu yana görülebilir düşüş eğilimine girdi.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) verilerine göre Türkiye'nin küresel savunma ithalatındaki payı 2010-2016 yılları arasında ortalama %2,97'yken, 2017-2024 döneminde bu oran %1,46'ya düştü.

Savunma Sanayii Başkanlığı'nın internet sitesine göre, 2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken, bu sayı şu anda 1100'ü aştı. Bu projelerin bütçesi 2002'de 5,5 milyar dolardan, 2024'te 100 milyar doların üzerine çıktı.

Savunma sektörünün büyümesi istihdam rakamlarına da yansıyor. Raporlar sektör çalışanlarının sayısının 2018'de 67 binin biraz üzerindeyken, 2022'de 81 bini, 2023'te 90 bini aştığını gösteriyor. Bu sayının 2025'te 110 bini aşması bekleniyor. ( 12 Haziran 2025/ BBC)

Bitti mi?

Hayır...

Türkiye şu anda sahip olduğu teknoloji ile Amerika Birleşik Devletleri, Çin Halk Cumhuriyeti ile birlikte dünyada elektromanyetik top sistemi ile sahada belli bir hedefe belli bir mesafede ateş edebilen üç ülkeden birisi.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından geliştirilen Türkiye’nin ilk milli jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET’in İspanya’ya ihracatı için anlaşma imzalandı ve böylece NATO ve diğer dünya ülkelerinin kapısını açılmış oldu.

HÜRJET anlaşmasına, 12-14 Mayıs tarihleri arasında Madrid’de düzenlenen ve TUSAŞ’ın ilk defa katıldığı 4. Uluslararası Savunma ve Güvenlik Fuarı’nda (FEINDEF) imza konuldu. Yaklaşık bir yıl önce gündeme gelen bu işbirliği ile İspanya’ya 24 adet HÜRJET satışının gerçekleşebileceği açıklanmıştı. Hatta Londra Airshow’da ilk yurtdışı tanıtım uçuş yapması beklenen HÜRJET, bu gelişme sebebiyle bu uçuşunu erteleyip, İspanya’da dünyaya kendini tanıtan ilk uçuşunu yapmıştı. Sonrası da geldi ve bu uçağın ilk ihracatı deniz savunma sanayi alanında sıkı ilişkilerimizin olduğu İspanya’ya gerçekleşti.

İspanya’da 1970’lerde hizmete giren ve iki modernizasyon aşamasından geçen, dolayısıyla her açıdan verimliliği kaybeden Amerikan Northrop Freedom Fighter SF - 5M (İspanya’da AE.9 olarak biliniyor) model eğitim uçaklarını 2023’te değiştirme kararı aldı. Böylece HÜRJET’in İspanya macerası başlamış oldu. Rakipleriyle yarıştı ve başarılı oldu. Geçen yılı Temmuz ve Ağustos aylarında, Torrejón de Ardoz Hava Üssü’nde, Boeing T – 7 Red Hawk, İtalyan Leonardo M - 346 ve Güney Koreli KAI T - 50 / FA – 50 gibi platformlarla birlikte görücüye çıktı. Uçuşlar yaptı ve rekabetçi yapısıyla da finale kalan adaylardan birisi oldu. Bu yılda anlaşmaya imza atarak liderliğini ilan etti.

Türk savunma sanayiinin gurur veren ürünlerini tek tek yazmaya kalksak kitap olur.

Meraklısı açık kaynaklardan derlediğimiz bu bilgilerin çok daha fazlasına ulaşabilir ve öğrendikleri ile de gurur duyabilir.

Yerli ve milli bir savunma gücünün ne kadar büyük bir önem taşıdığını İran/İsrail savaşında gördük.

Henüz seri üretime geçmeden 48 sipariş alan KAAN dünyanın hayranlığını kazanırken ülkemizde ana muhalefet lideri tarafından küçümsenmesi yerliye ve milliye olan hazımsızlıklarını gösteriyor.

Eser denilince akıllarına heykel, icraat denilince de nepotizm gelen çapsız ve vizyonsuzlara soruyoruz..

Türk Sanayii ile övünmek büyük bir basiretsizlik ise, Türk Savunma Sanayiini öven yabancı ülkelerden yargıya ve hükümete baskı yapmaları için salya sümük yalvarmak nedir?