Önceki yazımızda güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olaylarla ilgili TÜİK’in 2023 yılı rakamlarını vererek durumun ciddiyetinden bahsetmiştik.
Yazının yayınlanmasının hemen ardından TÜİK güvenlik birimine getirilen çocuklarla ilgili 2024 yılı istatistiklerini yayınladı ve durumun ciddiyetti rakamlarla da teyit edilmiş oldu.
2024 yılında Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısının 2023 yılına göre % 9,8 oranında bir artışla 612 bin 651 olması tehlikenin giderek büyüdüğünü gösteriyor.
Bu olaylarda çocukların 279 bin 620'si mağdur olarak, 202 bin 785'i suça sürüklenme sebebiyle (kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla), 96 bin 438'i bilgisine başvurma amacıyla, 18 bin 561'i kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan) olması sebebiyle, 8 bin 729'u kabahat işlediği iddiasıyla, 6 bin 518'i ise bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.
Seçilmiş geliş nedenlerinin yıllara göre sayısı, 2020-2024
Tablodan da görüleceği üzere 2020 yılında suça sürüklenmiş (yasadaki ifadeyle) çocuk sayısı 112,200 iken 2024 de bu sayı 202.785’e yükselmiş.
Suç mağduru çocuk sayısındaki artış yüzde elli seviyelerinde seyrederken suça sürüklenmiş çocuk oranındaki yüzde doksanlara varan artış, üzerinde ağırlıklı olarak durulması gereken konuların suç işleyen çocuklara yönelik caydırıcı önlemler, etkin cezalandırma, rehabilitasyon, eğitim ve meslek edindirme vd. olduğunu göstermektedir.
2024 yılında Güvenlik birimine gelen veya getirilen çocukların karıştığı 202 bin 785' olayda çocukların %40,4'üne yaralama, %16,6'sına hırsızlık, %8,2'sine uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, %4,6'sına tehdit, %4,2'sine genel tehlike yaratan suçlar, %26,0'ına ise bu nedenlerin dışında kalan diğer suçlar isnat edildi.
Suça sürüklenen çocuklara isnat edilen suç türü dağılımı (%), 2024
Tablodan da görüleceği üzere çocuklar tarafından işlenen suçların üçte ikisi yaralama, hırsızlık, uyuşturucu kullanmak, satmak ya da satın almak suçlarından oluşuyor.
Özellikle yüzde kırklık bir orana sahip olan yaralama yani bedene zarar verme suçu ciddiye alınmalıdır.
Zira bu yaralamalar alışkanlık haline getirildiğinde cinayete dönüşme ihtimali vardır.
Çocuk gibi masumiyetin simgesi olarak görülen bir varlığın yaralama fiilini işleme yoğunluğunun temel nedeni az ceza almalarıdır.
O nedenle fiillerinin ağırlığına göre yetişkinlerle aynı cezaya çarptırılmaları caydırıcı olabilir.
Uyuşturucu madde kullanmak, almak ya da satmak ve hırsızlık fiillerinin toplam olayların dörtte birine tekabül etmesi etkin cezalandırma dışında Medeni Kanundaki sorumluluklarını yerine getirmeyen aileler için de önlemler alınması gerektiğini göstermektedir.
Hırsızlıktan onlarca sabıkası olan çocukları ellerini kollarını sallaya sallaya aramızda dolaşmamalı, çocuk olmaları onlara bu imtiyazı vermemelidir.
2024 yılında Güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen 279 bin 620 çocuğun %86,1'ini suç mağduru, %13,8'ini takibi gereken olay mağduru çocuklar oluşturdu.
Suç mağduru olarak gelen 240 bin 872 çocuğun %55,3'ü yaralama, %10,8'i cinsel suçlar, %9,5'i göçmen kaçakçılığı, %8,0'ı aile düzenine karşı suçlar, %16,5'ine bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı mağdur oldu.
Suç mağduru çocukların mağduriyet nedenlerine göre karıştığı olay sayısı, 2022-2024
Suç mağduru çocukların yarısından fazlası yaralama nedeniyle kayda alınırken çocuklar tarafından işlenen suçların yüzde kırkının yaralama olması dikkat çekicidir.
Çocuklar hem yaralama ve hem de yaralanma fiillerinde ağırlıklı özne olmaları bu konuya ayrı bir önem verilmesini ve önlem alınmasını gerektirmektedir.
TÜİK verilerinde cinayet işleyen çocuklarla ilgili bir veri bulunmadığından bu konuda bir değerlendirme yapmak mümkün olmadı.
Yukarıdaki ayrıntılı veriler giderek tehdit oluşturan suçlu çocuklar gerçeğiyle ciddi bir yüzleşme yapılması gerektiğini gösteriyor.
Her sene sayıları hızla artan suçlu çocuklarla ilgili gerekli önlemler alınmaz ise gelecekte çok daha büyük sorunlarla karşılaşılması kaçınılmazdır.
Önceki yazımızda da ifade edildiği üzere suça sürüklenen çocuk romantizminden acilen vazgeçilmelidir.
Mesele romantizmi kaldırmayacak kadar vahimdir ve önlem alınmadan geçen her gün telafisi güç zararlara neden olabilecektir.
Burada sorun ceza ehliyeti yaş sınırında odaklanmaktadır.
TCK’nun 31-(1) maddesinde fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu bulunmadığı hükme bağlanmıştır. Kanunun (3) maddesinde (Değişik: 29/6/2005 – 5377/5 md.) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezalar üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz. Hükümleri yer almaktadır.
Oysa Ceza ehliyeti yaş sınırı çeşitli ülkelerde farklı olarak uygulanmaktadır;
Sözgelimi; “Avustralya (Tazmanya), Bengaldeş, Kıbrıs Rum Kesimi, Gana, İrlanda, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Pakistan, Sudan, Suriye ceza ehliyetini ceza ehliyetini 7 yaşından;
Sri Lanka, İskoçya 8 yaşından;
Irak, Filipinler 9 yaşından;
Avustralya (birçok eyaleti), Nepal, Yeni Zelanda, Nikaragua, İngiltere 10 yaşında;
Kanada, Kore, Uganda 12 yaşından;
Cezayir, Çad, Fransa, Polonya, Tunus 13 yaşından;
Bulgaristan, Çin, Almanya, Macaristan, İtalya, Japonya, Libya, Romanya, Rusya, Vietnam, 14 yaşından;
Danimarka, Mısır, Finlandiya, Norveç, İzlanda, Peru, Sudan, İsveç 15 yaşından başlatmaktadır”
(Kaynak; Prof.Dr. Oğuz POLAT/Çocuk suçluluğu) © www.kriminoloji.com 2002)
Ülkemizde de benzer bir düzenlemeye gidilmesi mümkündür.
Sonuç olarak suça sürüklenen çocuk yoktur, suç işlemiş çocuk vardır.
Bu gerçeğin peşinen kabulü ile başlatılacak sistemli, programlı, kararlı çalışma ve uygulamalarla bir yandan caydırıcılık sağlanırken diğer yandan suç işleyen çocuk sayısının azaltılması mümkündür.
Aksi takdirde her yıl sayıları artan çocuk suçlularla ilgili üçüncü sayfa haberlerini okumaya devam ederiz.