CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sinop İskelesi'nde düzenlenen Balıkçılık Sezonu Açılış Programında yaptığı açıklamada; Roketsan’ın füzelerinin Karadeniz’de denendiği Sinop Test Merkezi’nin taşınmasını talep etti.

Test atışlarının hem turizmi hem de balıkçılığı olumsuz etkilediğini öne süren Özel, “Sinop’un turist çekmeye ihtiyacı var. Siz balığa çıkmayın, füze testi yapacağız diyorsunuz. Turistlerin başının üstünden roketler, füzeler geçiyor” dedi. Roket denemelerinin balıklar üzerinde de olumsuz etkiler bıraktığını savunan Özel, “O seslerden balıklar ürküyor, yuvalarını terk ediyorlar, yuva yapmıyorlar. Bu yüzden balıkçılığın randımanı düşüyor” ifadelerini kullandı.

Sayın Özel Sinop’ta yaşayan balıklara gösterdiği hassasiyeti İzmir Körfezinin b.klu sularında ölen balıklara göstermeyerek haksızlık ediyor.

Yıllardır beceriksiz, çapsız ve yeteneksiz partili başkanlarının yönettiği İzmir ve İlçelerinde artık saatlerle değil günlerle ifade edilen su kesintileri nedeniyle insanlar kokmalarına rağmen hiçbir önlem almamaları ve Sinop’ta ürkmelerinden endişe ettiği balıkların İzmir körfezinde lağım suyundan ölmelerini dert edinmemeleri meselenin balık olmadığını gösteriyor.

Mesele balıkların yaşama/üreme hakkı olsaydı İzmir’in balıkları çok daha fazla ilgiyi hak ederdi.

Sinop’taki balığın yaşama hakkı var da İzmir’deki balığın yok mu?

Körfezin b.k kokması, şu sıcaklarda 30 saat su kesilmesi insanların hayatını olumsuz etkilemiyor mu?

Partisinde İHA/SİHA düşmanlarının, savunma sanayii ürünlerini aşağılayan, itibarsızlaştırmaya çalışan, Türk Ordusu Katar’a satılmıştır dediği için tazminata mahkûm olan jakobenlerin/Jön Türklerin varlığını biliyoruz.

Ancak iktidara aday ve üstelik Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanının; ülke güvenliği ve ekonomisi için çok önemli ve değerli olan roketlerin denenmesine balıkları ürküttüğü ve turistleri rahatsız ettiği gerekçesiyle karşı çıkması mandacılıktır.

İmamoğlu ile ilgili olarak başlatılan yargı sürecine müdahale etmeleri için yabancılara yalvarmaları dikkate alındığında mandacılığın iliklerine işlediği anlaşılıyor.

Ancak Sinop’ta yapılan roket denemelerinin balıkçılık için herhangi bir sorun olmadığı rakamlarla sabittir.

Abartma ve yalan söyleme alışkanlık haline gelince, ağızlarından çıkan her şey doğru zannediliyor.

Bu yalanlara gözü kapalı inanan toksik sosyolojinin varlığı yalan söyleme şehvetini arttırıyor ve bir yalan bitmeden yenisi piyasaya sürülüyor.

Oysa gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.

Bilgiye erişmenin güç olduğu zamanlarda bile yatsıya kadar yanan yalancının mumu günümüzde en fazla beş dakika yanmaktadır.

Balık meselesi de böyle.

Sayın Özel’in İmamoğlu’nun talimatlarını(!) yerine getirmekten başını kaşıyacak vakti olmayabilir ama danışmanları araştırsalardı Türkiye’de üretilen somonun üçte birinin Sinop’ta yetiştirildiğini, roketin/füzenin somonlara vız gelip tırıs gittiğini öğrenebilirlerdi.

Açık kaynaklardan elde ettiğim bilgilere göre; Sinop’ta 2024 yılında 14 bin ton avcılık, 21 bin ton yetiştiricilik olmak üzere toplam 35 bin ton su ürünleri üretildi. 2024 yılında yapılan su ürünleri ihracat miktarı 17 bin ton, ihracatın parasal değeri 117 milyon dolar.

2024 yılında 20,5 bin ton, 2025 yılının ilk sekiz ayında ise yüzde 70 artarak 34 bin ton Türk somonu üretimi yapıldı.

Sinop’ta balıkçılık 3-4 yıl içinde 5 misli büyümüş.

2022-2024 yılları arasında Sinop'un Türkiye su ürünleri üretimindeki payı deniz ürünleri avcılığında yüzde 5,1; deniz balıkları yetiştiriciliğinde ise yüzde 5,6.

Ülkemizde üretilen Türk somonunun üçte biri Sinop'ta yetiştiriliyor ve en çok balık tüketilen ülkelerden olan Japonya'ya bile ihracat yapılıyor.

Sinop’ta, balıkçılık sektörüne büyük katkı sunması beklenen SEANOP Su Ürünleri İşleme, Şoklama ve Depolama Tesisi bu yılın Mayıs ayında hizmete açıldı. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti ortak finansmanıyla, Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirilen ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) öncülüğünde tamamlanan ve 10,5 milyon Euro bütçeyle kurulan tesis; avcı ve yetiştirici balıkçıların ihtiyaç duyduğu işleme, şoklama ve depolama hizmetlerini modern ve hijyenik şartlarda sunacak.

Yıllık 3 bin ton somon işleme, 2 bin 500 ton depolama ve günlük 60 ton şoklama kapasitesi ile tesis, Karadeniz’in su ürünlerini hem iç hem de dış pazara ulaştırmayı hedefliyor.

Balıkların ürktüğü, korktuğu, yuva yapmadığı ve kaçtığı yerde böyle bir tesis açılır mı?

Leş gibi lağım kokusuna ve saatler/günler süren su kesintilerine rağmen İzmir’e gelen turistler Sinop’a neden gelmesinler?..

Nitekim AA. verilerine göre 2024 yılının ilk sekiz ayında Sinop bir milyon üçyüzbin yerli ve yabancı misafire ev sahipliği yapmış.

Yaz döneminde konaklama tesisleri yüzde yüz doluluğa ulaşmış.

Sinop’a Ramazan Bayramı'nda yaklaşık 430 bin, Kurban Bayramı'nda da 160 bin araç girişi olmuş.

İç hatlar uçuşuyla yaklaşık 60 bin yolcu şehre gelmiş.

Sizin anlayacağınız roket denemeleri nedeniyle ne balıklar ürkmüş ne de gelen turist sayısı azalmış, aksine balık üretimi de turist sayısı da artmış.

Yakup Üçüncüoğlu isimli Sinop’lu bir vatandaşın sosyal medya paylaşımı meseleyi gayet güzel özetliyor.

“Sinop’u balıkçı köyü sanan kafalara cevabımız nettir!
Sinop artık Türkiye’nin en stratejik savunma test merkezi haline geldi.
Sayın Özel, “balık ürker, turist kaçar” diyorsunuz…
Turistler Sinop’tan roket geçtiği için değil, vizyonu roket geçmeyen siyasetçiler yüzünden kaçar.
Balık da Roketsan’dan değil, bu vizyonsuz açıklamalardan ürker.
Sinop’ta gerçekleştirilen füze atış testlerinin Sinop’umuzun turizmine çok yönlü katkılar sağladığını inkâr etmek insafsızlıktır.
Geçmişte yalnızca yaz aylarında doluluk yaşayan otellerimiz, artık yılın 12 ayı boyunca yüksek doluluk oranlarına ulaşmıştır. Test faaliyetleri kapsamında ilimize gelen mühendis, teknisyen ve görevli personel sayesinde özellikle kış aylarında da konaklama sektöründe ciddi bir hareketlilik yaşanmakta, bu durum işletmelere büyük katkı sağlamaktadır.
Öte yandan, balıkçılık sektöründe de önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Sinop’ta yıllık su ürünleri üretim hacmi son birkaç yıl içinde 5.500 tondan 26.000 tona yükselmiştir.
Halihazırda Sinop’ta faaliyet gösteren balık üretim tesislerinde, geçtiğimiz yıl 30 bin tona yakın Türk somonu yetiştiriciliği gerçekleştirilmiştir.
Özgür Özel, eğer gerçekten balıkları düşünüyorsa Sinop’ta denize akan lağıma baksın. Turizmi dert ediyorsa, yaz aylarında lağım kokusundan denize giremeyen turistlerin feryadını dinlesin. Önce kendi belediyesine çekidüzen versin.
Sinop’un yıllardır çözülemeyen kirli altyapı ve çöp sorunları ortadayken Roketsan testlerini bahane etmek, tam anlamıyla bir saptırmadır.
Sinoplular biliyor: Savunma Sanayii gururumuzdur, Roketsan ülkemizin marka değeridir. Füze sesi Sinop’ta kimseyi ürkütmez; ancak bazılarını belli ki titretiyor.
Genel Başkanlarının vasat açıklamalarının altını doldurmaya çalışan ilimiz siyasilerine de iki kelam: Siz ne kadar uğraşsanız da bu millet kimin vizyon sahibi, kimin vizyonsuz olduğunu çok iyi görüyor. Vesselam…”

Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği Başkan Yardımcısı ve Samsun ve Sinop İlleri Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği Başkanı Osman Parlak; "Balıklar sesten rahatsız olmaz. Sinop'a her gün inip kalkan uçaklarda roketlerden daha büyük motorlar var ve daha çok gürültü yapıyor. O zaman uçak seferlerini iptal edip havaalanını kapatmak gerekir. Atışlar haftanın 3 günü oluyor bazen iki gün peş peşe oluyor. Bazen iki hafta hiç olmuyor. Geçen yıl 113 gün civarında atış yapıldı. Güvenlik tedbirleri kurulu var bize bir gün önce bilgi geliyor. Sadece Sinop değil Samsun, Ordu ve Giresun illerinde de bilgilendirme yapılıyor" diyerek Özgür Özel’in söylediklerinin dayanaktan yoksun olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını gösteriyor.

Türkiye ve çıkarlarına aykırı yayınlarıyla bilinen The Economist dergisinde bile Türkiye’nin, savunma sanayiinde stratejik otonomi hedefi doğrultusunda son yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirdiği, yerli ve milli üretim hamlesinin, Türk savunma ihracatını 7 milyar dolar seviyesine taşıdığının altı çizilerek Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi insansız hava araçları, dünyanın birçok noktasında savaşın seyrini değiştirdiği, Kara, deniz ve hava platformlarında eş zamanlı yürütülen modernizasyon çalışmalarının Türkiye’yi artık sadece bölgesel değil, küresel bir oyuncu konumuna yükselttiği, Türk şirketlerinin, geleneksel alıcılarının yanı sıra Avrupa pazarında da yatırımlar yaparak etkisini artırdığına dikkat çekilen analizde böylece yalnızca silah satan değil, askeri teknoloji geliştiren, paylaşan ve stratejik iş birlikleri kuran bir yapıya evrildiği vurgulanırken, ana muhalefet liderinin balıkların ürktüğü palavrasıyla en uygun alan olan Sinop’ta roket denemelerinin durdurulmasını istemesi kimse kusura bakmasın (isteyen bakabilir) mandacılık sevdasının dışa vurumudur.

Bu sevda dün Gezi kalkışmasıyla; Osman Gazi ve Yavuz Sultan Selim Köprülerine, İstanbul Havalimanına, Akkuyu Nükleer Santraline, Marmaray’a, Avrasya Tüneline, hızlı trene karşıtlık üretiyordu bugün Roketsan’ın ürettiği füzelere karşıtlık üretiyor.

Türk Savunma Sanayii ürünleri ile ilgili olarak yabancı medyada yer alan haber analizlere bakıldığında roket denemelerinin kimleri ürküttüğü/ korkuttuğu kolaylıkla anlaşılabilir.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan “ABD İsrail’in tasmasını tutsun” dediğinde ses İsrail’den önce CHP Milletvekili Namık TAN’dan gelmişti.

Yunanistan ziyareti Program kapsamında Atina Belediye Başkanı Bakoyannis ile olarak Akropolis'i ziyaret eden İmamoğlu'nun ziyareti ile ilgili olarak Greek City Times gazetesinin Atina Müdürü Paul Antonopoulos twitter paylaşımında; "İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün atalarının binlerce yıl önce Atina'da inşa ettiği eserleri ziyaret etti" ifadelerini kullanmasına rağmen İmamoğlu bu ifadeden hiçbir rahatsızlık duymamış, ilk döneminde Pontuscu Yunan şarkıcı Apolas Lermiye 19 Mayıs’ta konser verdirecek kadar derin bir Yunan sevgisi sergilemişti.

Peki, Yunanistan ve İsrail’in rahatsızlık duydukları bir konuda, CHP’nin de rahatsız olması tesadüfle açıklanabilir mi?

Yıllar önce Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasını kapattıran, Türkiye’nin ilk kara, hava, deniz bombaları üreten Şakir Zümre’nin fabrikalarının kapısına kilit vurarak yerli ve milli üretimin önünü kesen tek parti zihniyetinin günümüz temsilcileri de engelleme siyasetini devam ettiriyorlar ama siyasi iradenin kararlılığı nedeniyle amaçlarına ulaşamıyorlar.

Lafı fazla uzatmayalım.

Özgür Özel’in Sinop’ta yapılan roket denemelerinin balıkları ürküttüğü ve randımanı düşürdüğüne dair sözleri gülüp geçilecek basit bir mizah konusu değildir.

Ürken ve korkan balıklar değil, kendileri ve iki de bir Türkiye’yi şikâyet ederek iç işlerimize burunlarını sokmalarını istedikleri dostlarıdır(!).

Gerisi “tuvalet terliğine bile oy verecek” kadar gözlerini kin ve nefret bürümüş toksik sosyolojiye anlatılan masallardan ibarettir.