Bahriye nazırı Rauf Bey, Midilli üzerinden Limni adasının Mondoros Limanında demirlemiş halde bulunan Britanya Kraliyet Donanmasına ait HMS Agamemnon zırhlısına geldi.
Üç gün süren müzakereler neticesinde takvimler 1918 yılının 30 Ekimini gösterdiği akşam Kraliyet Donanması subayı Somerset Arthur Gough ve heyetinin hazır bulunduğu masada Mondoros Mütarekesini imzaladılar.
Osmanlı İmparatorluğunun fiilen sona erdiği bu antlaşmanın akabinde itilaf devletleri Anadolu’yu işgal girişimine başladılar. Bunun üzerine İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan harp gemileri Çanakkale boğazından geçerek İstanbul limanına demir attılar.
İtalyanlar; Antalya, Fethiye, Bodrum, Konya bölgesini,
Fransızlar; Adana, Mersin bölgesini,
İngilizler; Samsun, Merzifon, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Urfa bölgesini işgal ettiler.
Yunanlıların da İzmir bölgesini işgal etmesiyle birlikte Türkiye genelinde çok büyük ulusal tepkiler verildi. Bunun akabinde Anadolu sathında ulusal direniş süreci başladı.
İstiklal savaşı boyunca Anadolu’nun hemen her yerinden yerel direniş cemiyetlerinin öncülüğünde gerçekleştirilen ordunun ihtiyaçlarını karşılama girişimi, ahalinin güçleri nispetinde ve daha çok gönüllülük esasına dayalı olarak verdikleri destekle yürütüldü.
İstiklal savaşının ana karargâhı olan Ankara ile İstanbul’un bağlantısı Kastamonu vilayeti üzerinden sağlandı.
Mustafa Kemal Paşa’nın idaresindeki ulusal ve yerel cemiyetler savaş boyunca batıdan gelen cephane ve lojistik malzemelerin Ankara’ya intikali ile ilgili ikmal faaliyetlerinin organizasyonunda çok etkili çalışmalar yaptı.
Karadeniz’den Ankara istikametine yönelik en önemli güzergâh; 344 kilometre uzunluğundaki İnebolu, Kastamonu, Ilgaz, Çankırı, Kalecik, Ankara ve bu yerleşim yerlerine bağlı köy ve bucaklardan oluşmaktaydı. Bugün İstiklal Yolu olarak isimlendirilen bu güzergâh, İstiklal savaşı boyunca cepheye sevk edilen eşya, malzeme, silah, mühimmat ve istihbaratın hızlı bir şekilde intikalinin sağlanması, kurtuluş savaşının başarıya ulaşmasındaki en önemli etken olarak kabul edilmektedir. İstanbul ve Ankara arasındaki haberleşme de bu güzergâh üzerinden sağlanmıştır.
Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi İsmet Paşa’nın 23 Ekim 1921 tarihli mektubunda durumun önemini satırlara şu şekilde dökülmüştür;
‘’ İnebolu-Kastamonu- Ankara istikameti kamilen mühim bir istikamet ve muhabere yolumuzdur. Bu yolların tahriratın henüz lüzumu kadar muntazam ve seri bir suretle alınması mümkün olamamaktadır.’’
İstiklal savaşını kazanan Türk ordusuna en büyük desteklerden biri de cephe içi ve cephe arkasında kahramanca mücadele eden Türk halkının eşsiz fedakarlığı ile oldu. Cephe de ihtiyaç olan yiyecek, içecek, giyecek gibi zaruri malzemeler halk tarafından toplanarak bu güzergahtan cepheye ulaştırılmıştır.
İstiklal yolunda; Kasım 1921-Aralık 1922 arasında, güzergâh üzerindeki şehirler, köy ve kasabalarda yaşayan vatandaşların da destekleriyle toplamda 105 ton silah, 419 ton mermi, 352 ton yiyecek ve yem, 758 ton donatım ve çeşitli gereçler nakledilmiştir.