Her insan dünyaya gelirken bir iradesi yoktur; ancak öldükten sonra malını nasıl bırakacağına dair karar verme hakkı vardır. Bu kararın en sağlam ve geçerli yolu ise vasiyetname düzenlemektir.

Gerek Türk Medeni Kanunu'nda, gerekse Kur’an-ı Kerim'de vasiyetin yeri açıkça belirtilmiş, miras paylaşımına dair hükümler konmuştur. Fakat günümüzde bazı konular yanlış anlaşılmakta ya da eksik bilinmektedir. Özellikle kadın ve erkek arasındaki miras farkı, “adaletsizlik” gibi yorumlara neden olmakta, bu da hem dinî hem de hukukî açıdan ciddi bir bilgi kirliliği oluşturmaktadır.

Bu yazımızda; vasiyetnamenin ne olduğu, nasıl yapılacağı, tapuda nasıl uygulanacağı, Kur’an’da mirasın nasıl düzenlendiği, “erkeğe iki, kadına bir” payın hikmeti, kadınların taşınmazlardan pay alıp almadığı ve kadının mirasla edindiği mal üzerindeki tam tasarruf hakkı gibi konuları hem hukukî belgelerle hem de İslamî referanslarla açıklıyoruz.

Vasiyetname nedir, nasıl yapılır?

Vasiyetname, bir kişinin ölümünden sonra malvarlığının kimlere ve nasıl geçeceğini belirttiği, tek taraflı ve bağlayıcı bir beyanıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre vasiyetname yapmak için en az 15 yaşında olmak ve ayırt etme gücüne sahip olmak yeterlidir (TMK m.502).

Vasiyetnamenin 3 türü vardır:

  1. Resmî vasiyetname: Noter, sulh hakimi veya yetkili memur önünde, iki tanıkla yapılır.
  2. El yazılı vasiyetname: Kişi tamamını kendi el yazısıyla yazar, tarih atar ve imzalar.
  3. Sözlü vasiyetname: Olağanüstü durumlarda (savaş, ölüm tehlikesi) tanıklara yapılır.

Vasiyetnamenin açılması ve tenfizi nasıl olur?

Vasiyetname, ancak kişinin ölümüyle geçerli hale gelir. Vasiyetnameyi elinde bulunduran kişi ya da noter, sulh hukuk mahkemesine durumu bildirir. Mahkeme vasiyetnameyi açar, ilgililere okur ve bu işlemi tutanak altına alır. Eğer vasiyet edilen bir mal varsa, bu malın lehtara (vasiyet edilen kişi) geçebilmesi için mahkeme kararı gerekir. Buna vasiyetnamenin tenfizi denir.

Lehtar, mirasçılar bu işlemi yerine getirmiyorsa, asliye hukuk mahkemesine “vasiyetnamenin tenfizi” davası açarak hakkını mahkeme yoluyla alabilir.

Tapuda vasiyetnameyle tescil nasıl yapılır?

Eğer vasiyet edilen mal bir taşınmaz ise (arsa, ev, tarla vb.), bu malın tapuda vasiyet edilen kişi adına tescili gerekir. Bu konu, Tapu Sicili Tüzüğü’nün 20. maddesi ile açıkça düzenlenmiştir.

Tapu Sicili Tüzüğü Madde 20 – Özetle:

  • Yasal mirasçı başvuruyorsa: Mirasçılık belgesi gerekir.
  • Sadece vasiyet edilen kişi başvuruyorsa:
    • Mahkemece verilmiş tescil hükmünü içeren tenfiz kararı
    • Vasiyetnamenin onaylı örneği
    • Gerekirse hâkim tarafından yazılan tescil yazısı gerekir.
  • Mirasçılar ve vasiyet edilen kişi birlikte başvuruyorsa:
    • Vasiyetnamenin açılıp okunduğuna dair karar ve vasiyetnamenin onaylı örneği yeterlidir.

Uyarı:

Uygulamada tapu müdürlükleri, işlemlerde hata yaşanmaması için çoğunlukla mahkeme kararı (tenfiz kararı) talep eder. Bu nedenle lehtarın mutlaka hukuki bir süreçle hakkını belgeye bağlaması tavsiye edilir.

Kur’an’da vasiyet ve miras

Kur’an-ı Kerim’de hem vasiyet hem de miras açıkça düzenlenmiştir.

Bakara Suresi, 180. Ayet:

“Sizden birinize ölüm geldiği zaman, eğer geride mal bırakacaksa, anne-babaya ve akrabalara uygun şekilde vasiyet etmesi, Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir görevdir.”

Ayrıca miras paylaşımıyla ilgili detaylar da Nisa Suresi 11–12'de verilmiştir. Bu ayetlerde yasal miras oranları belirlenmiş, vasiyet ve borçlardan sonra paylaşım yapılması emredilmiştir.

Erkeğe iki, kadına bir hisse verilmesinin hikmeti

Kur’an’da aynı derecedeki çocuklar arasında, “erkeğe iki, kadına bir” oranı getirilmiştir (Nisa 4/11). Bu hüküm, cinsiyet üstünlüğüne değil, görev ve sorumluluk farkına dayanmaktadır.

Neden erkek 2 hisse alır?

  1. Erkek, eşine mehir vermek ve ev geçindirmekle yükümlüdür.
  2. Çocukların nafakasını temin etmesi erkeğin sorumluluğudur.
  3. Anne-babasına bakma yükümlülüğü de çoğunlukla erkek üzerindedir.
  4. Kadın, mirasla aldığı payı kendi harcamakla serbesttir; kimseye bakmakla yükümlü değildir.

Yani erkek iki kat miras alır ama iki kat sorumluluk taşır. Bu yüzden Kur’an’da miras paylaşımında eşitlik değil, adalet gözetilmiştir. Yani “herkese aynı” değil, “herkese hak ettiği kadar” ilkesi uygulanmıştır.

Kadının mirasla edindiği mal üzerinde tam tasarruf hakkı

Kadın, mirasla elde ettiği mal üzerinde tam tasarruf hakkına sahiptir. Bu hak hem İslam hukukunda hem Türk Medeni Hukukunda güvence altındadır.

  • Kadın, mirastan aldığı ev, tarla, para, altın, menkul ve gayrimenkul malları dilediği gibi kullanabilir.
  • Kimse ondan bu malı vermesini isteyemez.
  • Kocasına, babasına, kardeşine yardım etmesi zorunlu değildir.
  • Harcamasına, saklamasına veya bağışlamasına kimse karışamaz.

Özetle:

Erkek kazanır ve harcar; kadın alır ve dilerse harcar.
Bu da gösteriyor ki, İslam kadının malî özgürlüğünü en ileri düzeyde korumuştur.

Kadının taşınmazdan pay alma hakkı var mıdır?

Evet. Kadın, yasal mirasçılardansa, baba, eş, evlat gibi yakınlarından taşınmaz dahil tüm malvarlığından pay alma hakkına sahiptir. Tarla, ev, dükkân, arsa fark etmez. “Kadına sadece ziynet verilir, tarla verilmez” gibi sözler hem dine aykırıdır hem de hukuka.

Sonuç: Hem dinen hem hukuken doğru olanı bilmek zorundayız

Gerek Türk Medeni Kanunu’nda gerekse İslam fıkhında vasiyet, miras ve paylaşım hükümleri çok açık ve dengelidir. Vasiyetname düzenlemek, bir insanın vicdanî ve hukukî sorumluluğudur. Kadın-erkek arasında miras farkı varsa da bu cinsiyete değil, sorumluluklara dayalıdır. Tapu işlemleri ve mahkeme süreçleri de belli kurallara bağlanmıştır. Bilinçli hareket eden bireyler ve aileler, bu süreçleri hem dini hem de hukuki yönden huzurla tamamlar.


Hazırlayan: Fazıl Gönder – Emekli Tapu Müdürü