“Anne gezindiğin bağ, baba yaslandığın dağdır. Ömrünün en güzel çağı annen ve babanla olandır.” Diyordu, şair Ataol Behramoğlu…

Ataol Behramoğlu; annesi İsmet Hanım ve babası Haydar Beyle en güzel çağlarını memleketimiz Çankırı’da yaşamıştır. İlk ve ortaokulu Çankırı’da okuyan Behramoğlu, 1960 yılında Çankırı Lisesi'nden mezun olmuştur. “Nihat Behram” olarak tanınan gazeteci ve şair Mustafa Nihat Behramoğlu’nun ve avukat Namık Kemal Behramoğlu’nun ağabeyidir.  

“Ergenliğimin önemli bir bölümü Çankırı'da geçti…” diyen şairin hayatında Çankırı’da 1958 Mayıs’ın da yaşadıkları sel felaketinin büyük izi vardır. Çünkü felaketin yaşandığı o gün Çankırı’da oturdukları 2 katlı evin birinci katı tamamen sel altında kalmış, annesi pencereyi açarak "İmdat! Kurtarın bizi!" diye feryat etmiş... Yanlarındaki tek katlı evde oturan bir Çankırılı, o sel felaketinde boğularak can vermiş… 

Şair Ataol Behramoğlu’nun, ilk şiirleri Ataol Gürus ismiyle dönemin Çankırı gazete ve dergileri olan Yeni Çankırı, Yeşil Ilgaz ve Çağrı'da yayınlanır.



Ataol Behramoğlu’nun babası Haydar Bey, Çankırı Teknik Ziraat Müdürü olarak şehrimizde görev yaptığı süre zarfında adından çokça söz ettirmiştir. Günümüzde Behramoğlu soyadını kullanan ailenin, o günkü soyadı Ataol Behramoğlu’nun Çankırı yıllarında yazılarının ve şiirlerinin altına yazdığı gibi Gürus’tu. Çankırılı avukat Yakup İpek’le, Haydar Gürus arasında başlayan husumet giderek büyüdü… Yakup İpek, Gürus soyadındaki “rus” hecesine dayanarak Haydar Gürus’u Rus olmakla ve komünistlikle suçlayınca, iş soyadını değiştirmeye kadar gitti ve sonunda Gürus ailesi “köklerinin geldiği Azerbaycan’daki Behramoğlu’nu” soyadı olarak seçti.

Yüksek Ziraat Mühendisi Haydar Gürus, mesai arkadaşı olan rahmetli babam Tahsin Yılmaz’ın anlatımına göre hitabeti ve kalemi kuvvetli, çok faal ve karizmatik bir insanmış… Çankırı Teknik Ziraat Müdürü olarak düzenlediği etkinliklerle görev yaptığı dönemi çok başarılı ve dolu dolu geçirmiş… 

 

Tarım Bakanlığı’nın Çankırı’da düzenlediği Ziraat Kongresiyle,  Çankırı adına Türkiye çapında ses getirmiş.
Makamında çok az oturan, Çankırı’nın her köşesini karış karış gezerek Çankırı insanını ve toprağını çok iyi tanıyan Haydar Beyin, Çankırı Teknik Ziraat Müdürlüğü yaptığı yıllarda Toprağın Sesi Gazetesi Çankırı vilayet matbaasında 4 sayfa olarak Ekim 1953’te aylık olarak yayınlanmaya başlamış ve çiftçilere parasız dağıtılmış… Güçlü bir iletişim unsuru olan gazetede, o yıllarda ziraat teknisyeni olan babamın yazıları da yer almış.  

Gazetede Ziraat Haberleri başlığıyla Çankırı Teknik Ziraat Müdürlüğü’nün duyurularına ve faaliyetlerine yer verilirken, tarım ve hayvancılıkla ilgili eğitici, öğretici konular ve Ziraat Müdürü olarak Haydar Gürus’un köylüye, çiftçiye hitaben yazdığı şiirleri ve yazıları da geniş yer tutuyor… Ataol Behramoğlu’nun şairliğinin babadan geçtiğini, Haydar beyin ilk kez karşılaştığım şiirlerindeki aşinalıktan hissetmek hiçte zor değil. 

Rahmetli babam, nüfusun köy ağırlıklı olduğu 50’li yıllarda Haydar Beyin mesleki yazılarında İslami ve milli vurgulamaları çok iyi yaptığını, sahada olduğu gibi yazı diliyle de köylülerle mükemmel diyalog kurduğunu, bunun da Çankırı Ziraat Müdürlüğünü başarılı kıldığını söylerdi.
Haydar Behramoğlu’nun Tarım Bakanlığı Ziraat İşleri Genel Müdürlüğünce basılan “Cevizin Yetiştirilmesi ve Ekonomik Önemi” adlı bir de kitabı vardır. 
 
[email protected]