Medical Park Kocaeli Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hilal Güner Üpçin, insülin direncinin sağlık üzerindeki etkilerine dair önemli bilgiler paylaştı. Dr. Üpçin, insülinin, pankreas tarafından üretilen ve beslenme sonrasında kanda artan şekerin hücrelerde kullanılmasını sağlayan bir hormon olduğunu açıkladı. Ancak insülin direnci, vücudun insülini verimli bir şekilde kullanamaması durumu olarak tanımlanıyor. Bu durumda pankreas daha fazla insülin üretmeye çalışırken, zamanla bu çaba yetersiz kalır ve kan şekeri yükselmeye başlar.

İnsülin direnci, kilo alımını tetiklerken kilo vermeyi de zorlaştırır. Hücrelerin enerji kullanımı bozulduğunda, vücut, özellikle karın bölgesinde yağ depolamaya eğilimli hale gelir. Dr. Üpçin, bu durumun metabolizmayı yavaşlattığını ve prediyabet ile tip 2 diyabet riskini artırdığını belirtti. Ayrıca, insülinin yüksek seviyelerde dolaşması, obezite, hipertansiyon ve ateroskleroz gibi kronik hastalıkların oluşumunu hızlandırabilir.

İnsülin direncinin başlıca sebepleri arasında genetik faktörler, aşırı kilo, hareketsiz yaşam tarzı, aşırı karbonhidrat tüketimi ve karaciğer yağlanması yer alır. Dr. Üpçin, vücudu insüline duyarlı hale getiren fiziksel aktivitelerin önemini vurguladı. Düzenli egzersiz, kasların depolanan glikozu yakmasına yardımcı olur ve kan dolaşımındaki glikozun yenilenmesini sağlar.

İnsülin direncinin belirtilerinden bazıları ise aşırı yemek yeme, halsizlik, uyku hali, açlık krizleri, özellikle boyun bölgesinde et benleri ve tüylenmede artış olarak sıralanabilir. Bu belirtileri gözlemleyen kişiler, bir uzmandan yardım almalıdır.

Dr. Hüseyin Sarıkaya: Acil Durumlara Karşı Etkin Müdahale Kapasitemizi Artırıyoruz Dr. Hüseyin Sarıkaya: Acil Durumlara Karşı Etkin Müdahale Kapasitemizi Artırıyoruz

İnsülin direncinin tespiti ise oldukça basittir. Sabah aç karnına yapılan kan tahlili ile açlık kan şekeri ve insülin seviyeleri ölçülür. HOMA-IR testiyle bu değerler hesaplanarak, insülin direncinin varlığına dair kesin sonuçlar elde edilir.

İnsülin direncini yönetmek için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek gereklidir. Dr. Üpçin, günlük olarak 30-40 dakikalık yürüyüşlerin, insülin direncini düşürmede önemli bir etken olduğunu belirtti. Ayrıca, karbonhidrat alımının kısıtlanması, beyaz ekmek ve tatlılardan kaçınılması, tam buğday ekmeği ve bulgur gibi sağlıklı alternatiflerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Kilo kaybı da insülin direncini iyileştirmek için etkili bir yöntemdir. Dr. Üpçin, fazla kiloların %7’sinin verilmesinin, diyabet riskini %58 oranında azalttığını belirtti.

Sonuç olarak, insülin direnciyle mücadelede egzersiz, doğru beslenme ve stres yönetimi büyük önem taşır. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimseyerek, insülin direncini yönetmek mümkündür.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı