ÖZEL HABER/Çankırı’da emekçilerin sesi bu kez TÜRK-İŞ öncülüğünde AK Parti İl Başkanlığı önünden yükseldi. Toplu İş Sözleşmesi sürecine dair taleplerini kamuoyuna duyurmak isteyen işçiler, alanı doldururken, özel sektör sendikası Petrol-İş de desteğini ortaya koydu.
Petrol-İş Sendikası Çankırı Şubesi Başkan Yardımcısı Murat Danacı, cankirihaber.net’e yaptığı açıklamada emek mücadelesinin yalnızca kamu çalışanlarını değil, tüm sektörleri ilgilendirdiğini vurguladı. Danacı, “Biz Petrol-İş Sendikası olarak özel sektörde örgütlüyüz. Ancak bu durum kamu çalışanlarının hak arayışına duyarsız kalacağımız anlamına gelmiyor. Hakkın kimde olduğu değil, nerede gasp edildiği önemli” ifadelerini kullandı.
Çankırı’daki lastik fabrikasında örgütlü olduklarını hatırlatan Danacı, farklı illerde kamu iş kolunda da örgütlü olduklarını belirterek şöyle devam etti:
“İşçinin, emekçinin hakkı yerde kalmasın diye buradayız. 1 Mayıs’ta nasıl omuz omuzaydık, bugün de aynı ruhla buradayız. ‘Kamu işçisi’ ya da ‘özel sektör işçisi’ ayrımı yapmadan bir arada olmalıyız. Ne yazık ki bazı sendikaları bugün burada göremedik. Oysa bu meydanların daha kalabalık olması gerekirdi.”
Meydandaki açıklamada dikkat çeken bir başka nokta da Danacı'nın doğrudan dile getirdiği çağrıydı:
“Bazı sendika temsilcileri polislerden önce bize dönüp ‘Buradan ayrılın’ diyebiliyorsa, artık sözün bittiği yerdeyiz. Emek mücadelesi sadece zam dönemlerinde değil, yılın her günü verilmeli. Şapkalarını giysinler, önlüklerini kuşansınlar, korkmasınlar!”
Giderek ağırlaşan ekonomik koşullara da dikkat çeken Danacı, açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarına atıfta bulunarak şunları söyledi:
“Açlıktan ölene rastlamadım ama korkudan susan, hakkını arayamayan çok gördüm. Bugün bize reva görülen ücretler ortadayken, kim mutlu olabilir?”
Danacı son olarak tüm işçilere çağrı yaptı:
“Hangi sendikaya bağlı olursanız olun, örgütlenin. Güçlü olmak için birlikte hareket etmek zorundayız. Biz Petrol-İş olarak bu yolda varız ve her emekçinin yanında olacağız. Umuyoruz ki bir gün, bu desteği biz de karşılıklı hissederiz.”
Çankırı’daki bu çıkış, sendikal sessizlik ve bölünmüşlüğe karşı yükselen bir itiraz niteliği taşıyor. Dayanışmanın yalnızca kriz anlarında değil, her an yaşanması gerektiğini savunan emekçiler, şimdi daha güçlü bir birlik çağrısı yapıyor.