Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı, TBMM ve Diyarbakır sokaklarında atılan terör yanlısı sloganlara sert tepki gösterdi. Vakıf, şehit aileleri ve gaziler adına yaptığı açıklamada, terör ve terör destekçilerine geçit verilmeyeceğini vurguladı.
Basın açıklaması,
"Bizler, bu vatanın bedelini canıyla, kanıyla ödemiş şehitlerin aileleri ve gaziler olarak, milletimizin huzurunu, devletimizin bekasını her şeyin üzerinde tutan bir anlayışla bugüne kadar atılan her milli adımın yanında olduk. Ülkemizin geleceği adına umutla sahip çıktığımız Terörsüz Türkiye Projesi, bizim için bir teslimiyet değil; tam aksine, terörün kökünü kazıyarak silahların sustuğu, gözyaşlarının dindiği Büyük Türkiye hayalinin ifadesiydi.
Ancak bugün üzülerek görüyoruz ki; bu kutsal niyet ve milli irade, bir kez daha terör sevicilerinin, bölücülerin ve onların uzaktan kumandalı aparatlarının elinde kirletilmeye çalışılıyor. TBMM çatısı altında atılan çirkin sloganlar yetmezmiş gibi, şimdi Diyarbakır sokaklarında aynı zihniyetin, aynı kirli ağızların “Bebek katili, terörist başı Apo’ya özgürlük” diye bağırdığını görüyoruz!
Bu sloganlar, sadece bir söz değildir. Bu sloganlar, şehit kanıyla yoğrulmuş topraklara, ezanımıza, bayrağımıza, devletimize dirliğine ve milletimizin birliğine saplanan hançerdir! Ve bu çirkin vaziyet şehit ailelerimizi, kahraman gazilerimizi derinden üzmektedir.
TERÖR DESTEKÇİLERİNE AÇIK MESAJIMIZDIR
TBMM’de ve Diyarbakır sokaklarında atılan bu naralar, süreci baltalayan, Terörsüz Türkiye Projesi’ni zehirlemeye çalışan, milletin sinir uçlarıyla oynayan açık bir ihanettir. Terörist başına özgürlük istemek, dağdaki katiller için af talep etmek; en basit ifadeyle ezana ihanettir, millete ihanettir, bayrağa ihanettir, devlete ihanettir! Ve bu vatan için toprağa düşmüş tüm şehitlerimize, kahraman gazilerimize açık bir ihanettir!
Bu ihaneti yapanlar bilsinler ki; tarih susmayacak, bağımsızlığı kendine kader olarak bilen bu aziz millet susmayacaktır!
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE PROJESİ” BAHANESİYLE ŞIMARANLARA UYARIYORUZ
Terörsüz Türkiye Projesi, şımarık terör sevicilerin sokakları kirleteceği, dağdaki canilerin mesajlarının şehirlerde yankılanacağı bir zemin değildir. Bu proje, teröristlerin silahlarını bırakıp ölümden kurtulmaları için bir fırsattır; milletin sabrını sınamak, gazilerin yüreğini kanatmak, şehit ailelerinin acısını hiçe saymak için laf olsun diye başlatılan bir süreç değildir!
Biz şehit aileleri ve gaziler olarak, bu projeye inandık, inanmaya da devam ediyoruz. Sırf kardeşliğimiz baki olsun, artık akan kanlar dursun diyerek sürece destek verdik, desteklemeye de devam ediyoruz. Ama görüyoruz ki bazıları süreci ihanetle, istismarla ve alçakça hesaplarla sabote ediyor. Eğer bu pervasızlık, şımarıklık ve dağdaki vatan hainlerinin gölgeleriyle flört devam ederse; biz, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı olarak tepkimizi çok net bir şekilde ortaya koyacağız.
DEVLETİMİZE ÇAĞRIMIZDIR
Bir kısım terör seviciler, pervasızlık ve şımarıklıkla milletimizin sabrını sınıyor, şehit ailelerimizi ve gazileri hiç olmadığı kadar üzüyor. Bu milletin mayası sağlamdır ama sabrının da bir sınırı vardır. Yeniden dağlara çıkma niyetiyle Diyarbakır sokaklarını kirleten terör seviciler ve terör destekçileri 15 Temmuz 2016’da millet olarak ihanet şebekelerine nasıl cevap verdiğimize bir kez daha dönüp baksınlar! Biz bu ülkenin evlatlarıyız; hiçbir tehdit, hiçbir baskı, hiçbir oyun bu inancı yıkamaz. Bu vatan; ihaneti karakter haline getirenlerin değil; Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen, aynı mezarda yatan doğulusundan batılısına aziz şehitlerimizin torunlarının ortak vatanıdır.
SON SÖZÜMÜZ ŞUDUR
Biliyor ve inanıyoruz ki; bu devletin temellerini atan irade, bu milletin duasıyla ayakta durmaktadır. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi sürecini başlatan ve her fırsatta “Şehit ailelerimiz üzülmesin, gazilerimiz incinmesin” diyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Devlet Bahçeli Beyefendi’ye güveniyoruz.
İnanıyoruz ki, devletimizin derin aklı, terörle sonuna kadar mücadele edecek ve milletin iradesine asla gölge düşürmeyecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
