Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, depresyon, stres ve anksiyete gibi psikolojik durumların kötü ağız kokusuna yol açabileceğini belirterek, bu dönemde ağız bakımının önemine dikkat çekti. Özkan, psikolojik faktörlerin ağız sağlığını nasıl etkilediğini ve kötü ağız kokusunun toplumsal etkilerini anlattı.
Prof. Dr. Özkan, depresyon tedavisi gören bireylerin ağız bakımlarına daha fazla özen göstermeleri gerektiğini ifade etti. Özkan, "Depresyon tedavisinde kullanılan bazı antidepresanlar, tükürük üretimini azaltarak ağızda kuruluğa yol açabilir. Tükürük, ağız içindeki bakterileri temizleyen doğal bir savunma aracıdır. Tükürük üretiminin azalması, ağız kuruluğuna ve bu da kötü ağız kokusuna sebep olur" dedi. Depresyon sürecinde yaşanan bu sorunların, ağız kokusunun ana sebeplerinden biri olduğunu belirten Özkan, depresyon tedavisi gören kişilerin ağız hijyenine daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı.
Kötü ağız kokusunun yalnızca fiziksel değil, toplumsal etkileri de olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özkan, bu durumu yaşayan bireylerde özgüven kaybı, içe kapanıklık ve sosyal kaygı gibi problemler görülebildiğini aktardı. Özkan, "Kötü ağız kokusuna sahip bireyler, toplumda olumsuz bir algıya neden olabileceğinden, kendilerini daha yetersiz hissedebilirler. Bu durum, sosyal izolasyona yol açarak özgüven kaybına neden olabilir. Ağız kokusunun toplum tarafından fark edilme korkusu, kaygıyı artırabilir" dedi.
Prof. Dr. Özkan, kötü ağız kokusunun önlenmesi için günlük ağız bakımının aksatılmaması gerektiğini belirtti. Özkan, "Diş fırçalama, diş ipi kullanımı gibi temel ağız bakım alışkanlıkları ihmal edildiğinde, ağızda bakteri birikimi artar ve bu bakteriler kötü kokulara yol açar. Aynı zamanda, hislerini ifade etmekte zorlanan kişilerde yaşanan içsel baskı, ağız kokusu gibi somut sağlık problemleriyle de kendini gösterebilir" diye ekledi.
Depresyon ve stresin mide sağlığını da etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, "Reflü, gastrit ve ülser gibi mide rahatsızlıkları, mide asidinin ağza kadar ulaşmasına ve bu da ağız kokusuna neden olabilir. Mide problemleri ve ağız sağlığı arasındaki ilişki göz ardı edilmemelidir. Depresyon ve stres kaynaklı mide sorunları, kötü ağız kokusuna yol açabilir" dedi.
Ağız sağlığını korumak için su tüketiminin önemine de değinen Prof. Dr. Özkan, stres ve anksiyeteyle birlikte vücuttaki bazı hormonların tükürük üretimini azalttığını söyledi. "Tükürük üretiminin azalması, bakterilerin hızla çoğalmasına neden olur ve ağız kokusunu artırabilir. Bu nedenle, stresli dönemlerde su tüketimini artırmak ve ağız kuruluğunun önüne geçmek önemlidir" dedi.
Prof. Dr. Özkan, depresyon, stres ve anksiyeteyle bağlantılı ağız kokusunun, diş hekimine başvurmayı gerektiren bir durum olduğunu söyledi. "Ağız kokusunun nedenlerinin çoğu diş hekimini ilgilendiren sorunlar olsa da, geriye kalan kısmı psikolojik ve sistemik hastalıklardan kaynaklanabiliyor. Bu tür durumlarla karşılaşan bireylerin diş hekimine başvurması ve ağız bakımına daha fazla özen göstermesi gerekir" şeklinde konuştu.
Sonuç olarak, psikolojik durumların ağız sağlığı üzerinde önemli etkileri olduğunu belirten Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, depresyon ve stres gibi sorunların, hem fiziksel hem de toplumsal açıdan ciddi sonuçlara yol açabileceğini ve bu süreçlerin diş hekimliği müdahalesi gerektirdiğini belirtti.
