Nahit Eren kimdir? Narin Güran olayı nedir?

Nahit Eren kimdir?

Nahit Eren, 1978 yılında Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde doğmuştur ve Türk hukuk camiasında saygı duyulan bir isimdir. Diyarbakır Barosu Başkanı olarak, hukuk ve insan hakları alanındaki çalışmalarıyla tanınan Eren, toplumsal sorunlar ve çocuk hakları konularındaki katkılarıyla da öne çıkmaktadır. Eğitimine Kulp'ta başlamış ve lise eğitimini burada tamamlamıştır. 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, Diyarbakır Barosu’nda çeşitli önemli görevlerde yer almıştır.

Diyarbakır Barosu'ndaki çalışmaları ile bilinen Nahit Eren, 2002-2004 yılları arasında Basın Yayın Komisyonu'nda yayın kurulu üyeliği yapmış, 2004-2006 arasında ise Çocuk Hakları Komisyonu Başkanlığı görevini üstlenmiştir. Çocuk hakları konusunda dikkat çekici çalışmalar yapan Eren, hukukun ve adaletin savunuculuğunu sürdürmüştür. Ayrıca, Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcılığı (2012-2014) ve Yönetim Kurulu Üyeliği (2016-2018) gibi roller üstlenerek baronun daha etkin bir şekilde çalışmasına katkıda bulunmuştur.

Eren, hukuk alanındaki görevlerinin yanında toplumsal sorumluluk projelerine de destek vermektedir. Tahir Elçi Vakfı'nda Danışma Kurulu üyesi olarak insan hakları, adalet ve barış alanlarındaki çalışmalara katkıda bulunmaktadır. Serbest avukatlık da yaparak bireysel ve toplumsal hakların savunuculuğunu sürdürmektedir. Hukuk alanındaki derin bilgisini insan hakları mücadelesine ve toplumsal adaletin sağlanmasına yönelik çalışmalarına aktarmaktadır.

Evli ve üç çocuk babası olan Nahit Eren, ailesine büyük önem vermekte ve bu sorumlulukla hem hukuk camiasında hem de sosyal yaşantısında aktif bir rol üstlenmektedir. Ailesi, hukuk mücadelesine güçlü bir temel oluştururken, sosyal sorumluluk projelerine bağlılığına da ilham kaynağı olmuştur. 

Nahit Eren, zaman zaman HDP’li milletvekilleriyle yaptığı açıklamalarla gündeme gelmektedir. Özellikle hukuk reformu, demokrasi ve insan hakları gibi konularda yaptığı açıklamalar kamuoyunda geniş yankı uyandırmakta olup, hukukun üstünlüğü ve toplumsal adaletin sağlanması yönünde verdiği mücadelenin bir yansımasıdır.