Türk müziğinin önde gelen bestekârları arasında yer alan ve Çankırı’nın yetiştirdiği büyük değerlerden biri olarak kabul edilen Selahattin İnal, doğumunun 100. yılında özel bir konserle anılacak. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan “Besteleriyle Yaşayan Usta Selahattin İnal” adlı program, usta sanatçının yıllar boyunca dillerden düşmeyen eserlerini yeniden sanatseverlerle buluşturacak. Hem müzikseverlerin hem de Selahattin İnal’ın klasik Türk müziğine bıraktığı büyük mirası yakından tanımak isteyenlerin yoğun ilgi göstermesi bekleniyor.
Gecede, Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu sahne alacak ve konserin solistliğini güçlü yorumuyla tanınan Suat Kılıç üstlenecek. Program boyunca İnal’ın ölümsüz besteleri seslendirilecek; sanatçının yaşamı, sanat yolculuğu ve Türk müziğine yaptığı katkıları anlatan özel görseller de salon ekranlarında yer alacak. Böylece katılımcılara hem müzikal hem de tarihi bir atmosfer sunulmuş olacak.
Ustanın anısına düzenlenen bu özel etkinlik, 26 Kasım 2025 Çarşamba günü saat 20.00’de, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki Tarihi Salon’da gerçekleştirilecek. Biletlerin satış noktalarından temin edilebildiği belirtilirken, geceye yoğun bir katılım bekleniyor.

SELAHATTİN İNAL KİMDİR
Türk müziğinin usta kemanileri ve unutulmaz bestekârları arasında yer alan Selahattin İnal, 1925 yılında Çankırı’da, “Fırıncı Hacı Şükrü” olarak bilinen Hacı Şükrü İnal’ın dört oğlundan en küçüğü olarak dünyaya geldi. Annesi Nafia Hanım ise Mevlevi şeyhlerinden Gürcüzâde Mehmet Efendi’nin kızıdır. Müzikle tanışması, çocukluk yıllarında ağız armonikası ve mandolin çaldığı dönemlere dayanır. Ortaokulda müzik öğretmeninin yeteneğini fark etmesiyle mandolin eğitimi alan İnal, 15 yaşına geldiğinde ağabeyinin İstanbul’dan getirdiği kemanla müzik yolculuğunda yeni bir kapı açtı. Ankara Radyosu’nun yayınlarından dinlediği kemânî Hakkı Derman’a duyduğu hayranlık ise onu bu alanda daha da motive etti.
Lise eğitimini Ankara Gazi Lisesi ve İstanbul Işık Lisesi'nde sürdüren Selahattin İnal, Ankara'da bulunduğu dönemde yakın arkadaşı Ferit Sıdal ile müzik çalışmalarını yoğunlaştırdı; İstanbul yıllarında ise manevi hocası Hakkı Derman başta olmak üzere dönemin büyük müzisyenleriyle çalışma fırsatı buldu. Bu dönem, sanat hayatının şekillenmesinde önemli rol oynadı.
1949’da Elife Hanım ile evlenen İnal, yedek subay olarak tamamladığı askerlik görevinin ardından 1952’de Ankara Radyosu’na keman sanatçısı olarak girdi. Vefatına kadar sürdürdüğü Ankara Radyosu kariyerinde keman sanatçılığı, şeflik ve hocalık görevlerini üstlendi. 31 yıl boyunca radyonun en önemli isimlerinden biri olarak Türk müziğine büyük katkılar sundu.
Sahne hayatı boyunca Türkiye’nin birçok şehrinde ve yurtdışında konserler verdi; Zeki Müren, Muazzez Abacı, Emel Sayın, Nesrin Sipahi, Behiye Aksoy gibi dev sanatçılar, benzersiz refakat tekniği nedeniyle onunla çalışmayı tercih etti. 1947’de bestelediği “Gönül her gördüğün dildare birden müptelasın” güfteli eser, bilinen ilk bestesidir.
İnal’ın Türk müziğine katkılarından biri de sözlü eserlerdeki prozodi ve diksiyon hatalarının düzeltilmesi, TRT arşivinin düzenlenmesi ve nota birliğinin sağlanması çalışmalarına öncülük etmesidir. Ayrıca 1960’ların ortasından itibaren müzisyenlerin örgütlenmesi konusunda aktif rol alarak Türkiye Müzisyenler Sendikası’nın kuruluşunda yer almış, uzun yıllar genel sekreterlik görevini yürütmüştür.
Mizahi yönüyle tanınan, hazırcevaplığı ve zarif kişiliğiyle herkes tarafından sevilen Selahattin İnal, beş çocuk babasıydı. 7 Mayıs 1982’de akciğer kanseri nedeniyle 57 yaşında hayatını kaybetti ve Ankara Karşıyaka Mezarlığı’na defnedildi. Türk müziğine bıraktığı eserler, ustalığı ve kültürel katkılarıyla adı bugün hâlâ saygıyla anılmaktadır.






