Türkiye’nin en değerli gayrimenkulleri arasında ilk sıralarda gösterilen, İstanbul Boğazı’nın en ihtişamlı yapılarından Zeki Paşa Yalısı, yeniden gündemde. 130 yıllık tarihiyle Boğaz’ın “şatoya benzeyen” nadir mimarilerinden biri olan yapı, sahibi olan aile tarafından resmî olarak satışa çıkarıldı.
Dron kameralarıyla görüntülenen yalı, boğazı kucaklayan panoramik manzarası, geniş yeşil bahçesi ve anıtsal taş mimarisiyle bir kez daha hayranlık topladı. Güneşin ve denizin ışığını cephelerine yansıtan yalı, görenlerde “Türkiye’nin en etkileyici konutlarından biri” yorumunu yaptırıyor.

130 yıllık mimari miras
Sarıyer Rumelihisarı’nda yer alan ve Tophane Müşiri Zeki Paşa için dönemin ünlü mimarı Alexandre Vallaury tarafından tasarlanan yapı, II. Abdülhamid döneminin karakteristik mimari çizgilerini taşıyor. Barok etkileri, masalsı kuleleri ve şatoyu andıran dış görünümüyle Boğaz’daki diğer yalılardan ayrılan bina, adeta bir dönem filmi sahnesini andırıyor.
510 metrekarelik alana kurulu yapı, bodrum dâhil 2 bin 489 metrekare kapalı kullanım alanına sahip. Beş katlı yalının her katında geniş bir orta salon, mutfak bölümleri, banyo–tuvalet alanları ve 6 oda bulunuyor. Odalardan 5’i kesintisiz boğaz manzarasına açılıyor. Yaya girişi bahçeden, tekne girişi ise deniz cephesinden sağlanıyor.
“Türkiye’nin en pahalı evi” olarak biliniyor
Lüks gayrimenkul piyasasının simge yapılarından biri haline gelen 23 odalı ve 5 salonlu yalı, yıllardır “Türkiye’nin en pahalı evi” unvanıyla anılıyor. Boğaz hattındaki diğer yalıların 2 ila 6 milyar TL aralığında listelendiği düşünüldüğünde, uzmanlar Zeki Paşa Yalısı için “paha biçilemez” değerlendirmesinde bulunuyor.
Aile, satış sürecinde bir emlak şirketini yetkilendirdi. Yalının drone ile çekilen görüntüleri ise hem mimari ihtişamı hem de Boğaz’ın eşsiz atmosferini izleyiciye büyüleyici bir bütünlükle yansıtıyor.


