Karabük Üniversitesi tarafından düzenlenen “Tarihte Safranbolu Sempozyumu” kapsamında gerçekleştirilen saha programında, Safranbolu ve çevresindeki kaya mezarları ile önemli arkeolojik alanlar akademisyenlerin katılımıyla yerinde incelendi. Program, Safranbolu’nun zengin tarihsel ve kültürel mirasını bilimsel perspektifle ele almayı amaçladı.
Karabük Üniversitesi’nin öncülüğünde; UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, Safranbolu Belediyesi, Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı, Safranbolu Kent Konseyi ile Turizm ve Gastronomi Bilimleri Araştırmaları Komisyonu (TGBA) paydaşlığında düzenlenen sempozyum, akademik bilginin sahaya aktarılmasına önemli katkı sundu.

KBÜ Bilim İletişim Ofisi koordinasyonunda gerçekleştirilen saha programında katılımcılar, Üçbölük Köyü ile Hacılarobası Kaya Mezarları güzergâhında yer alan Soğanlı Çayı Vadisi’ndeki arkeolojik alanları inceleme fırsatı buldu. Program kapsamında bölgenin tarihsel süreçleri, mimari özellikleri ve kültürel dokusu bilimsel anlatımlarla aktarıldı.
Gezi sırasında Karabük Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Serkal Yıldırım tarafından yapılan sunumlarda; Çerçen-Üçbölük Asarkale (Azizler Tepesi), Üçbölük Köyü Kültür ve Sanat Merkezi, Hacılarobası Sallar Nekropol Alanı ile halk arasında “Kral Mezarı” olarak bilinen Gerdek Boğazı Kaya Mezarı detaylı şekilde ele alındı.
Katılımcılara, Safranbolu çevresinin Antik Dönem’de Paphlagonia olarak adlandırılan coğrafyada yer aldığı hatırlatılarak, son yıllarda bölgede yapılan yüzey araştırmalarının sonuçları aktarıldı. Kaya mezarlarının plan, cephe ve tavan süslemeleri üzerinden bölgenin mimari çeşitliliğini yansıttığı vurgulandı.
Safranbolu Turizm Fakültesi’nden Prof. Dr. Nuray Türker, sempozyumun Safranbolu odaklı olarak uzun bir aradan sonra yeniden düzenlenmesinin önemine dikkat çekti. Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sadık Sarısaman ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Çeken ise sempozyumun kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilir turizme katkı sağladığını ifade etti.
İki gün süren sempozyumun ardından gerçekleştirilen saha programının, Safranbolu ve çevresindeki arkeolojik değerlerin bilimsel yöntemlerle tanıtılmasına önemli katkı sunduğu belirtildi.




