Kastamonu’nun doğa turizmi açısından en önemli bölgelerinden biri olan Araç ilçesindeki yaylalar için “korunan alan” çalışması başlatıldı. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi öncülüğünde ve Doğa Koruma ile Milli Parklar Genel Müdürlüğü iş birliğinde yürütülen çalışmalar kapsamında, 48 kilometrelik yayla rotasının milli park ilan edilmesi hedefleniyor.
Araç ilçe merkezinden başlayarak 33 farklı yaylayı birbirine bağlayan yürüyüş rotası, ormanlık alanlar, temiz su kaynakları, mesire alanları ve yaylacılık kültürü ile dikkat çekiyor. Çivi kullanılmadan inşa edilmiş geleneksel yayla evleri, organik tarım faaliyetleri ve doğal yaşam, bölgenin önemli potansiyelini oluşturuyor.
Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Ekoturizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır ve Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleriyle birlikte bölgeyi gezerek kapsamlı incelemelerde bulundu. Haberal, çalışmanın yaklaşık dört yıldır sürdüğünü ve bölgenin tüm doğallığı korunarak turizme açılmasının hedeflendiğini vurguladı.
Haberal açıklamasında, “Bölge milli park ilan edildiğinde sosyal donatılarla desteklenecek ve hem yerel halk hem de dışarıdan gelen turistler için cazip bir destinasyon haline gelecek. Turizmi geliştirirken doğayı koruma ilkesinden taviz vermeyeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Koruma alanı seçilirken büyüklük, doğallık, enderlik, tehdit altında olma gibi birçok kriterin göz önünde bulundurulduğunu belirten Haberal, Araç yaylalarının bu kriterleri fazlasıyla taşıdığını söyledi. Katbaşı Zirvesi’ne kadar uzanan bu eşsiz coğrafyanın Karabük ve Çankırı sınırlarına da temas etmesi, bölgenin geniş çapta kalkınmasına imkân sağlayacak.
Yaylaların koruma altına alınmasıyla birlikte kırsal kalkınma da desteklenecek. Projenin tamamlanmasının ardından hem yerli üreticilerin gelir seviyesinin artırılması hem de çevre bilinci yüksek bir turizm anlayışının benimsenmesi hedefleniyor.
Yetkililer, milli park ilanıyla birlikte bölgenin sadece dinlenme alanı değil, aynı zamanda çevre eğitimi ve doğa bilinci oluşturma merkezi haline getirileceğini belirtiyor.