“Yardımcı Hizmetler Sınıfı Asli Görev Yapıyor, Statü Değişmeli”

Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve Eğitim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Olcay Çelik, kamuoyuna yaptığı açıklamalarda önemli mesajlar verdi. Çelik, yıllardır kamu kurumlarında asli görevleri yerine getiren Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının, artık yeni bir statüye geçmesi gerektiğini vurguladı.

Cavit Çağlar Ortaokulu Yüzmede Türkiye Şampiyonu Oldu Cavit Çağlar Ortaokulu Yüzmede Türkiye Şampiyonu Oldu

Olcay Çelik, son dönemde Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kaldırılması yönünde yoğun bir sendikal mücadele yürütüyorsunuz. Bu talebinizin temel gerekçesi nedir?

Olcay Çelik: " Yardımcı Hizmetler Sınıfı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda tanımlanmış ama bugünkü kamu çalışma hayatında anlamını yitirmiş bir sınıftır. Bugün KPSS ile atananlar, şehit yakını ve gaziler, 2828 sayılı yasa kapsamında sosyal hizmetlerden atananlar ve engelli bireyler bu sınıfa dâhil edilerek aynı çatı altında toplanıyor. Oysa fiilen yaptığımız işler, bu sınıfın adını çoktan aşmış durumda. Biz sadece temizlik ya da getir-götür işleri yapan insanlar değiliz. Evrak işleri, teknik işler, veri girişleri, sistem takibi, bakım-onarım ve güvenlik gibi çok çeşitli ve asli görevleri yürütüyoruz. Bu nedenle statümüzün yaptığımız işle uyumlu hale gelmesini talep ediyoruz." dedi.

Bu taleple neyi hedefliyorsunuz?

Olcay Çelik: "Talebimiz net: Yardımcı Hizmetler Sınıfının statüsü değişmeli ve burada görev yapan tüm personel,  Genel İdari Hizmetler (GİH) ya da Teknik Hizmetler Sınıfı kadrolarına geçirilmelidir. Bu düzenleme sadece hakkın teslimi anlamına gelmiyor; aynı zamanda kamu personel sistemi içinde adaletin sağlanması anlamına geliyor. Yani biz kadro değil, statü adaleti istiyoruz." şeklinde konuştu.

Kamuya farklı yöntemlerle giren bireyler arasında statü farkı olması bir adaletsizlik mi doğuruyor?

Olcay Çelik  "Elbette. Aynı kurumda, aynı görevi yerine getiriyoruz;  Kimimiz KPSS ile, kimimiz şehit yakını ya da gazi yakını olarak, kimimiz ise engelli birey statüsünde kamuya atandık. Ancak iş yükümüz, sorumluluklarımız ve katkımız ortak. Diger çalışanlar ile statü farklılığı, çalışanlar arasında derin bir eşitsizlik yaratıyor. Bu ayrımcılık, hem çalışanların kendilerini değersiz hissetmelerine neden oluyor hem de kurum içi motivasyonu ve aidiyeti olumsuz etkiliyor. Biz yapılan işin, alın terinin ve kamusal katkının esas alınmasını istiyoruz." dedi.

Bu geçişin kamuya maliyeti olur mu?

Olcay Çelik: "Hayır. Bu düzenlemenin bütçeye ek bir yük getirmesi kanısında değilim. Zaten bu arkadaşlarımız halihazırda bu işleri yapıyorlar. Fiilen yapılan işin hukuki statüyle örtüştürülmesini talep ediyoruz. Yani biz devletin omurgasını oluşturan bu kitlenin emeğinin tanınmasını istiyoruz. Bu sadece hukuki değil, vicdani bir sorumluluktur." ifadelerinde bulundu. 

Yardımcı Hizmetler İçin Adalet Çağrısı “Bu Emek Görmezden Gelinemez” (1)

Sendikanız bu süreçte ne gibi girişimlerde bulundu?

Olcay Çelik: "Konuyu gerek bakanlık düzeyinde gerekse TBMM nezdinde birçok kez gündeme taşıdık. Resmi dilekçeler, komisyon başvuruları, il düzeyinde imza kampanyaları, sosyal medya çalışmaları ve basın açıklamalarıyla süreci diri tuttuk. Bu bir sendikal hak arama mücadelesi olduğu kadar, toplumsal vicdanı ilgilendiren bir meseledir." dedi.

Son olarak kamuoyuna ve karar vericilere bir mesajınız var mı?

Olcay Çelik: "Bu talep yalnızca sendikal bir hak arayışı değildir; aynı zamanda kamu çalışanlarının adalet ve eşitlik beklentisini ifade eden önemli bir konudur. Çalışanların emeklerinin karşılığını alması ve hak ettikleri saygının gösterilmesi gerekmektedir. Karar vericilere çağrımız şudur: Bu konuda gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapılmaması, sadece çalışanların motivasyonunu ve çalışma barışını olumsuz etkilemekle kalmayacak, kamu hizmetlerinin etkinliğini de zayıflatacaktır. Mücadelemiz, kamu görevlilerinin hak ettikleri statü ve itibara kavuşana dek kararlılıkla devam edecektir. Teşekkür ederiz" dedi.

Kaynak: Haber Merkezi