Mimarlar Odası Ankara Şubesi: Şantiye Şefleri Hak Gaspına Uğruyor, Teknik Personel Şantiyeden Dışlanıyor!
“Üyelerimizin haklarını savunurken, tekniğin şantiyeden uzaklaştırılmasına ve insan hayatının yok sayılmasına izin vermeyeceğiz”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, hem meslektaşlarının haklarını korumaya hem de kamu yararını savunmaya devam ediyor. Oda, yapı inşa süreçlerinin önemli bir parçası olan şantiye şeflerinin yaşadığı hak gasplarını ve teknik sorumluluğun şantiyelerden dışlanmasını gündeme taşıdı.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Derya Başyılmaz, şantiye şefi olarak görev yapan üyelerinin ciddi mağduriyetler yaşadığını belirterek, “Primleri düzgün yatırılmayan, asgari ücrete çalıştırılan üyelerimizden çok sayıda şikâyet alıyoruz. Ayrıca, şantiyede teknik kişilerin yer almaması ya da bu görevin liyakatsiz kişilere devredilmesi, depremlerde yaşanan can kayıplarının en önemli nedenlerinden biridir. Depremlerde binaların yüzde 70’i, şantiye uygulamalarındaki eksikliklerden dolayı yıkılmıştır” dedi.
Şantiye şeflerinin, inşaat projelerinin yürütülmesinden ve şantiyelerin denetlenmesinden sorumlu olduğunu vurgulayan Başyılmaz, “Teknik kadrolar kontrolünde yapılan binalarda yıkıcı hasarlar çok daha az olmuştur. Tekniğin şantiyeden uzaklaştırılmasına sessiz kalmayacağız. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı bu konuda düzenleme yapmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Teknik Kişinin Şantiyede Olması Hayati Önem Taşıyor”
Başyılmaz, şantiye şefliği görevini üstlenen mimar ve mühendislerin büyük bir sorumluluk taşımasına rağmen ciddi haksızlıklarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Ruhsat aşamasından iskân aşamasına kadar tüm süreçte aktif görev alan teknik personelin, karşılığını alamadığını söyleyen Başyılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Birçok meslektaşımız, müteahhitler tarafından şantiyeye alınmak istenmemektedir. Asgari ücrete çalıştırılan, maaşları ve sigortaları düzenli yatırılmayan üyelerimizden çok sayıda şikâyet alıyoruz. Müteahhitler işi ya gayri resmi olarak başka bir şantiye şefine devrediyor ya da teknik bilgisi sınırlı olmasına rağmen kendileri yürütüyor. Bu da işin kalitesini ve güvenliğini ciddi şekilde riske atıyor. Müteahhit yatırımcıdır, işi teknik personel yürütmelidir. Şantiyede teknik bilginin ve denetimin varlığı hayati önem taşır.”
“Sahada Olmadığınız İşin Ruhsatına İmza Atmayın”
Başyılmaz, şantiye şefliği süreçlerinin mevcut mevzuata uygun yürütülmediğini dile getirerek, “Şantiye şefi tektir ve ruhsata imza atan kişiyle sahada görev yapan kişinin aynı olması gerekir. Ancak ne yazık ki, ruhsatta başka, sahada başka isimlerle karşılaşıyoruz. Bu, ciddi bir sorundur. Bazı yatırımcılar yalnızca imza atılmasını isterken, çoğu şantiye şefi şantiyesinin yerini bile bilmiyor. Şantiye şefliği sadece imzadan ibaret olmamalı. Meslektaşlarımızı da uyarıyoruz: Sahada olmadığınız işin ruhsatına imza atmayın, o şantiyenin şefliğini kabul etmeyin” dedi.
Depremlerde Yıkımın Yüzde 70’i Şantiye Uygulamalarından Kaynaklı
Başyılmaz, deprem raporlarının ortaya koyduğu çarpıcı sonuçlara da dikkat çekti. Türkiye genelinde çok sayıda şantiye bulunduğunu, özellikle deprem bölgesindeki 11 ilin neredeyse tamamının inşaat sahasına dönüştüğünü belirterek, “Bir mimarın aynı anda dört şantiyenin şefliğini yürütmesi sağlıklı bir durum değildir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu konuda düzenleme yapmalıdır. İnsan hayatı söz konusu. Depremlerden sonra hazırlanan raporlarda, binaların yüzde 70’inin şantiye uygulamalarındaki yetersizlik nedeniyle yıkıldığı görülmektedir. Ülkemizde ölümlerin büyük bölümü yapısal denetimsizlikten kaynaklanmaktadır. Bu nedenle şantiyelere daha fazla önem verilmelidir” diye konuştu.
“Şantiye Şefliği Eğitimleri Yetersiz, Bakanlık Sertifika Vermeli”
Başyılmaz, şantiye şefliği için verilen eğitimin de yetersiz olduğunu savunarak şu çağrıda bulundu:
“Bir mimar dört farklı şantiyeyi ne kadar sağlıklı yönetebilir? Üniversitelerde zorunlu tutulan 30 günlük şantiye stajı bile yetersizdir. Çünkü bir yapı 30 günde tamamlanamayacağı için temelinden çatısına kadar tüm süreci görmek mümkün değildir. Eksik ve yetersiz bilgiyle bu kadar kritik bir görevin üstlenilmesi mantıksızdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı teknik personele yönelik eğitimler düzenlemeli ve bu eğitimler sonucunda sınavla sertifika verilmelidir.”
“SGK Primleri Eksik Olan Müteahhide İskân Verilmemeli”
Son olarak, müteahhitlerin şantiye süresince çalıştırdıkları tüm personelin sigorta primlerini tam yatırması gerektiğini vurgulayan Başyılmaz, şöyle konuştu:
“Müteahhit binasını tamamladıktan sonra SGK’dan ilişiksizlik belgesi alır. O süreçte, şantiye şefinin primleri düzgün yatırılmamışsa bu tespit edilmeli ve iskân verilmemelidir. Bu kadar yüksek sorumluluk gerektiren bir görevde mimar ve mühendisler asgari ücretin altında çalıştırılıyor. Şantiye şefliği yalnızca imzaya indirgenemez. Sigorta primleri tam yatırılmalı, SGK da bu kontrolleri düzenli olarak yapmalı. Eksiklik tespit edilirse, gerekli cezai işlemler uygulanmalıdır.”
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi