ÖZEL HABER/ Çankırı Ülkü Ocakları, 24 Mayıs 2025 Cumartesi günü düzenlediği "Kuşaktan Kuşağa Kutlu Dava: Birlik Konseri" ile ülkücü hareketin birlik ve beraberlik ruhunu bir kez daha canlandırdı. Hasan Fehmi Gökşen Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen etkinlik, Çankırı halkının yoğun katılımıyla büyük bir coşkuya sahne oldu.
Program, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Başbuğ Alparslan Türkeş için yapılan bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından, Çankırı Ülkü Ocakları tarafından hazırlanan slayt gösterisi izleyicilere sunuldu.
Etkinlikte, Ülkü Ocakları Genel Merkezi sanatçıları Atilla Yılmaz, Ozan Manas ve Bertan Avcı sahne aldı. Sanatçılar, söyledikleri eserlerle salondaki coşkuyu artırdı. Katılımcılar, milliyetçi duyguların ön planda olduğu bu özel gecede unutulmaz anlar yaşadı.
Ülkü Ocakları Çankırı İl Başkanı Şükrü Kurt, etkinlikte yaptığı konuşmada, ülkücü hareketin sadece bir siyasi refleks değil, aynı zamanda bir ahlak, karakter ve iman meselesi olduğunu vurguladı. Gençlere seslenen Kurt, ülkücülüğün bir ömür süren vefa ve dava uğruna sergilenen sarsılmaz sadakat olduğunu belirtti.
Konserde sahne alan sanatçılar, söyledikleri eserlerle salondaki coşkuyu artırdı. Katılımcılar, milliyetçi duyguların ön planda olduğu bu özel gecede unutulmaz anlar yaşadı.
Çankırı Ülkü Ocakları'nın düzenlediği bu anlamlı etkinlik, ülkücü hareketin değerlerini genç kuşaklara aktarmak ve millî birlik ve beraberlik duygularını pekiştirmek adına önemli bir adım oldu.
Etkinlik sonunda, katılımcılar memnuniyetlerini dile getirerek, benzer organizasyonların devam etmesini temenni etti. Çankırı Ülkü Ocakları, bu tür etkinliklerle ülkücü hareketin değerlerini yaşatmaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğini belirtti.
Ülkü Ocakları Çankırı İl Başkanı Şükrü Kurt, etkinlikte yaptığı konuşmada;
"Bugün burada, nesilden nesile aktarılan kutlu bir mücadelenin ruhunu yaşatmak ve geleceğe taşımak için bir aradayız.
Bizler; dün şehitlerimizin kanıyla yazılan destanı, bugün gençliğimizin yüreğiyle geleceğe taşıyan, Türk-İslam ülküsüne gönül vermiş neferleriz.
Milliyetçi Ülkücü Hareket; sadece bir siyasi refleks değil, bir ahlak, bir karakter, bir iman meselesidir.
Bizler; şehitlerimizin emanetini sırtında taşıyan, Türk milletine sadakatle bağlı bir neslin evlatlarıyız.
Gençlerimize, çocuklarımıza ve geleceğimize sesleniyoruz: Ülkücülük; bir ömür süren vefa, bir dava uğruna sergilenen sarsılmaz sadakattir.
Bugün Ülkü Ocakları, sadece geçmişin hatırasını yaşatmakla kalmıyor; aynı zamanda geleceği inşa eden bir eğitim ve kültür yuvası olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
Ülkü Ocakları Genel Başkanımız Sayın Ahmet Yiğit Yıldırım beyefendinin ifade ettiği gibi: "Ülkü Ocakları; Türk gençliğini imanla, ilimle, ahlakla donatıp geleceğe hazırlayan kutlu bir ocağın adıdır." Genel Merkezimizin bu anlayışı doğrultusunda hayata geçirdiği birçok vizyoner proje; Türk gençliğini hem millî, hem çağdaş donanımlarla geleceğe hazırlamaktadır. Bizler Çankırı'da, bu hedefe ulaşmak adına gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz. Her bir gencimizin teknolojiyi kuşanırken, ecdadını da unutmadan, emin adımlarla yarınlara yürümesini sağlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki; Gelecek fikri olmayanın istikameti olmaz, İstikameti olmayanın ise istikbali olmaz.
Her Türk gencini, Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in gösterdiği yolda, Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin çizdiği hedefte ve Gene! Başkanımız Sayın Ahmet Yiğit Yıldırım'ın talimatları doğrultusunda; Sadece bugünü değil, yarını da omuzlayacak bir şuura ulaştırmak için çalışıyoruz.
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli beyefendinin şu sözleri bizim yol rehberimizdir: Ülkücü; Türk milletinin istikbalini sırtında taşıyan kutlu bir neferdir.
Bu doğrultuda: Yarınımızın hedeflerini şimdiden plan ve stratejiler ile belirlemek lazımdır. Bugünden, 2025 yılından sesleniyorum: 2053'te yani kutlu fethin 600. yılında; Bilimde ve teknolojide inançlı, kararlı Türk gençliği ile birlikte dünyaya yön veren bir Türkiye inşa edilecektir. O kutlu gün geldiğinde, savunma sanayiinde, milli teknoloji hamlelerinde, Ülkücü ahlakla yetişmiş öncü bir gençlik sahnede olacaktır. 2071 yılında, Malazgirt Zaferi'nin 1000. yılında; Türk milleti, Türk-İslam ülküsüyle yoğrulmuş birlik ruhuyla hareket edecek, Dirliğini ve ülküsünü koruyan Turan Ordusu kurulacak; sadece Türkiye değil, tüm Türk Dünyası şahlanacaktır! Turan'ın kutlu sancağı altında, Türk devletleri bir yürek, bir bilek hâline gelecektir.
Ve işte o gün... Vefalı Türkler, zulmün kol gezdiği, gözyaşının toprağa aktığı her coğrafyada adaleti tesis edecek, mazlumun umudu, zalimin korkusu olacaktır! Nasıl yapacaksınız, Bu kutlu yürüyüşün cesaretini nereden alıyorsunuz diyenlere de seslenmek istiyorum
Biz bu cesareti: Bir elime güneşi, bir elime ayı verseler, yine de bu davamdan vazgeçmem diyen İki cihan serveri Peygamber Efendimizden alıyoruz. Biz bu cesareti: "Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım; ya da şehit olarak cennete giderim" diyen Sultan Alparslan'dan alıyoruz. Biz bu cesareti: Çankırı'yı fetheden kumandan Emir Karatekin'den alıyoruz. Biz bu cesareti: "Benim kudretimin ulaştığı yere, onların hayalleri bile ulaşamaz." diyen Fatih Sultan Mehmet'ten alıyoruz. Biz bu cesareti: "Ya istiklal ya ölüm" diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten alıyoruz. Biz bu cesareti: "Yüreklilik, atılganlık olmayan hiç bir dava başarıya ulaşamaz." diyen Başbuğumuz Alparslan Türkeş'ten alıyoruz. Biz bu cesareti Gelecek seçimleri değil gelecek nesilleri düşünüyoruz diyen liderimiz sayın Devlet Bahçeli beyden alıyoruz Biz bu cesareti Gelecek Türk'ündür gelecek Bozkurtların olacaktır diyen Genel başkanımız Ahmet Yiğit Yıldırım beyden alıyoruz. Bu kutlu salonda bir araya gelmiş her bir ülküdaşıma sesleniyorum: Unutmayınız ki; biz sıradan bir topluluk değiliz. Biz, yeryüzünde adaletin, kardeşliğin, vefanın ve millet sevgisinin meşalesini taşıyan kutlu bir davanın neferleriyiz. Yüreğimizde Allah sevgisi, dilimizde dua, gözlerimizde umut, ellerimizde emanet var. Bu emanet; şehitlerimizin, Başbuğumuzun, ecdadımızın bize bıraktığı Ülkücü Türk-İslam davasıdır. Biz bu emanete, canımız pahasına sahip çıkacağız! Konuşmama son verirken, 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü'nde Ruhi Kılıçkıran'dan Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na tüm Ülkücü şehitlerimizi rahmetle anıyor, Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun diyorum. Sağolun var olun, Allah'a emanet olun. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!" dedi.
