Yapraklı, binlerce yıllık geçmişiyle tarih sahnesinde önemli bir yere sahip. M.Ö. 2000’li yıllara uzanan köklü tarihiyle birçok uygarlığın izlerini taşıyan ilçe, zaman içinde farklı isimlerle anıldı. Osmanlı arşivlerinde "Tuht Nahiyesi" olarak geçen Yapraklı, Selçuklular ve Candaroğulları Beyliği gibi önemli devletlerin de egemenliği altında kalmıştır.
Etiler’den Osmanlı’ya Uzanan Yolculuk
Arkeolojik araştırmalara göre M.Ö. 2000’li yıllarda Etiler dönemine ait izler taşıyan Yapraklı, Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olarak biliniyor. Etiler ve diğer kadim medeniyetlerin ortadan kalkmasının ardından bölge, Roma İmparatorluğu’nun kontrolüne girmiştir. Roma döneminde ticaret yollarının kesişim noktalarından biri olan Yapraklı, Selçukluların Anadolu’yu fethetmesiyle Türklerin egemenliğine girdi.
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir ticaret merkezi olarak varlığını sürdüren ilçe, İpek Yolu üzerindeki stratejik konumu sayesinde panayırları ve pazarlarıyla ünlendi. Osmanlı döneminde Tuht Nahiyesi olarak kayıtlara geçen Yapraklı’da, seyit ailelerin yerleştirildiği ve onlar adına medreseler kurulduğu biliniyor.
Kültürel Zenginlik ve Mübadele Dönemi
Osmanlı döneminde Türkler, Rumlar ve Hristiyan nüfusun bir arada yaşadığı Yapraklı, Lozan Antlaşması sonrasında gerçekleşen nüfus mübadelesiyle demografik olarak değişime uğradı. Yunanistan’a göç eden Rum nüfusun yerine Türk mübadiller yerleştirildi.
1955 yılında belediye statüsü kazanan Yapraklı, 1958 yılında çıkarılan 7033 Sayılı Yasa ile ilçe statüsüne kavuşarak Çankırı’nın önemli yerleşimlerinden biri oldu. Bugün, tarihi mirasıyla dikkat çeken ilçe, yakın dönemde gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarıyla geçmişini geleceğe taşımaya devam ediyor.