ÖZELHABER/ Çankırı'nın son yüzyılında iz bırakan manevi önderlerden biri olan Hacı Hafız Hasan Sarıkaya, sadece sesiyle değil, ilmiyle ve hizmetleriyle de unutulmaz bir isim olarak hafızalara kazındı. 1872 yılında Çankırı'nın Yapraklı ilçesinde dünyaya gelen Sarıkaya, henüz sekiz yaşındayken Kur’an-ı Kerim’i hatmetti, on beş yaşında hafız oldu. Kur’an’a olan bağlılığı ve üstün tilaveti, onu ileride II. Abdülhamid’in saray imamlığına kadar taşıyacak uzun bir ilim yolculuğunun kapısını araladı.
1891 yılında, genç yaşta biriktirdiği parayla deniz yoluyla kutsal topraklara giden Hasan Sarıkaya, Hac farizasını yerine getirirken Mekke’de Kâbe’de okuduğu Aşr-ı Şerif ile Mekke Şerifini derinden etkiledi. Şerif, bu etkileyici tilavet karşısında onu evine davet edip iki altınla ödüllendirdi. Bu iki altın, Hafız Hasan Efendi’nin Mekke'den memleketine dönüş yolculuğunun vesilesi oldu.
İstanbul'da 17 yıl boyunca medrese eğitimi alan Hacı Hafız, özellikle Tokatlı Hacı Şakir Efendi’den aldığı derslerle icazet sahibi oldu. Güzel sesinden dolayı “Altın Sesli Hafız” olarak ün kazandı. Fatih Medresesi’nde eğitimini sürdürürken, dikkatini çeken II. Abdülhamid’in ilgisiyle saray imamlığına atandı. Sabah ve yatsı namazlarında padişaha imamlık yaptı. Bu dönemde kendisine padişah tarafından değerli hediyeler sunuldu: el işçiliği bir mangal, semaver, yatak örtüsü ve cüppe.
31 Mart Vakası sonrası II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesiyle memleketi Yapraklı’ya dönen Hacı Hafız, burada halkı irşad etmeye ve Kur’an öğretmeye devam etti. İkizören köyünde 12 yıl imamlık yaptıktan sonra, kendi arazisi üzerine üç katlı bir medrese inşa etti. Niyaziye Medresesi adını verdiği bu yapı, üst katı yatakhane, orta katı derslik, alt katı ise hizmet alanı olmak üzere tasarlandı. Devlet desteği almadan inşa ettiği bu medresede 1300'e yakın öğrenciye dini ilimler öğretti.
Eşi Zeynep Hanım da bu süreçte onun en büyük destekçilerinden biri oldu. 1930’lu yıllardan itibaren başlayan bu hizmet, vefatına kadar sürdü. Ahşap yapıdaki Niyaziye Medresesi, 2001 yılında ne yazık ki yıkıldı.
Kur’an öğretmeyi ve öğrenmeyi hayatının merkezine koyan Sarıkaya, “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir” Hadis-i Şerifini düstur edinerek yüz yaşına kadar ilim hizmetini sürdürdü. Görme yetisini yitirdiği son yıllarında dahi hafızasından talebe yetiştirmeye devam etti. 17 Nisan 1970 gecesi, Kur’an tilaveti eşliğinde hayata gözlerini yumdu.
Cenazesi ertesi gün Çankırı Büyük Cami’de büyük bir kalabalığın iştirakiyle kılındı ve memleketi Yapraklı’da toprağa verildi. Onun vefatı, Çankırı halkı ve yetiştirdiği öğrencileri için büyük bir kayıp oldu.
Araştırmacı Yazar Metin Yılmaz,
“Çankırı’nın manevi tarihinde derin izler bırakmış şahsiyetleri gelecek kuşaklara aktarmak, sadece bir vefa borcu değil; aynı zamanda kültürel bir sorumluluktur. Hacı Hafız Hasan Sarıkaya Efendi, bu toprakların yetiştirdiği en kıymetli din âlimlerinden biridir. Onun hayatı, imanla yoğrulmuş bir ilim ve hizmet destanıdır. Henüz çocuk yaşta Kur’an-ı Kerim’i hatmetmiş, genç yaşında hafız olmuş, Mekke’de Şerif’in huzurunda tilavetiyle gönülleri mest etmiş, İstanbul’da 'Altın Sesli Hafız' olarak tanınmış ve nihayetinde saray imamlığına kadar yükselmiştir. Tüm bu şan ve şerefe rağmen, memleketi Yapraklı’ya dönerek halkına hizmet etmeyi tercih etmiş bir gönül adamıdır.
Kurduğu Niyaziye Medresesi, sadece bir eğitim kurumu değil; aynı zamanda Çankırı’nın ilmî hafızasında bir mihenk taşıdır. Devlet yardımı almadan, kendi imkânlarıyla ve eşi Zeynep Anne’nin desteğiyle inşa ettiği bu müessese, yaklaşık 1300 talebe yetiştirerek büyük bir boşluğu doldurmuştur. O, Kur’an’ın öğrenilmesi ve öğretilmesini hayat düsturu edinmiş, son nefesine kadar talebe okutmayı sürdüren bir ilim ve irfan abidesiydi.
Bugün hâlâ dualarda anılması, yüzlerce hafızın ve din adamının onun izinden yürümesi, bizlere gösteriyor ki Hacı Hafız Hasan Efendi’nin gayreti boşa gitmemiştir. Bizler de onun gibi değerli zatları tanıtmak, anlatmak ve yaşatmak için elimizden geleni yapmalıyız. Ne mutlu bizlere ki, bu topraklar böylesine kıymetli maneviyat önderlerine beşiklik etmiştir.” dedi.