ÖZEL HABER/ Türk-İş, Çankırı’da yaptığı basın açıklamasıyla hükümetin kamu işçilerine sunduğu teklife tepki gösterdi. Karatekin Parkı’nda dün akşam saat 19.00’da toplanan emekçiler, geçim derdine ve adaletsiz ücret politikasına dikkat çekti.

Çankırı’da Emekçilerin Haykırışı “Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz!” (5)

“Artık yeter, sabrımız taştı” diyerek sözlerine başlayan sendika temsilcileri, geçtiğimiz hafta 81 ilde eş zamanlı bildiriler okuduklarını hatırlatarak, uyarıların dikkate alınmadığını vurguladı. Hükümetin sunduğu teklifin işçilerin emeğini yok saydığını belirten açıklamada, talepler karşılanana kadar alanlardan çekilmeyeceklerinin altı çizildi.

Çankırı’da Emekçilerin Haykırışı “Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz!” (1)

Basın açıklamasında TÜİK’in enflasyon verilerine de tepki gösterildi. “TÜİK güzel havalardan bahsederken, biz pazardan eli boş dönüyoruz” diyen emekçiler, mutfaktaki yangının rakamlara yansıtılmadığını ifade etti.

Çankırı’da Emekçilerin Haykırışı “Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz!” (2)

“Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz” mesajı veren işçiler, taleplerinin karşılık bulmaması durumunda grev dahil her türlü eylemi gerçekleştireceklerini bildirdi. Açıklama “Yaşasın emek ve dayanışma mücadelemiz!” sloganlarıyla sona erdi.

Çankırı’da Emekçilerin Haykırışı “Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz!” (3)

Türk-İş, Çankırı’da yaptığı basın açıklaması,

Kuşadası’nda Ukraynalı Çocuk Parkta Bıçaklandı, 3 Şüpheli Tutuklandı
Kuşadası’nda Ukraynalı Çocuk Parkta Bıçaklandı, 3 Şüpheli Tutuklandı
İçeriği Görüntüle

"Değerli Basın Emekçileri, Kıymetli Emekçi Kardeşlerim Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

"Artık Yeter, Sabrımız Taştı!"

Biz kamuda çalışan işçiler olarak; 2025 yılı Toplu İş Sözleşme sürecinde karşılanmayan taleplerimiz, ücret artışımız ve haklarımız için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi her fırsatta dile getirdik.

Bu kararlı duruşumuzun bir parçası olarak eylem planımızı kamuoyuna basın aracılığıyla duyurduk.

Geçtiğimiz hafta, 81 ilde iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuduk. Uyardık, çağrıda bulunduk. Dedik ki: "Geçim derdi büyüdü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır! İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkûm etmektir!"

Ve bugün, eylem planımız doğrultusunda bir adın daha atıyoruz: Alanlardayız, meydanlardayız. Kitlesel olarak sesimizi yükselteceğiz.

Değerli emekçi kardeşlerim!

Fakat görüyoruz ki ne bizi duyan olmuş, ne de halkın gerçekleriyle yüzleşen. Hükümet geçtiğimiz hafta cuma günü yapılan toplantıda bizlere yine geçim şartlarına uygun olan, kabul edilebilecek bir teklif sunmamıştır. Hatta öyle bir teklif ki işçinin emeği adeta yok sayılmıştır.

Bize reva görülen ücret tüm ülkede işçi kitlemiz ve kamuoyu tarafından üzüntüyle karşılanmıştır. Neden mi üzüldük.

Bir söz vardır bilirsiniz;

Baltayı ağaca vurmuşlar. Balta ağaca 'Neden üzüldün?" diye sormuş.

Ağaç demiş ki!

'Senin bana yaptığıma değil, sapın gövdemdendir ben ona üzüldüm.' demiş.

Bizi yönetenlere söylüyoruz;

Bu ülke hepimizin ve biz ülkemize milletimize hizmet ediyoruz

Siz bunu unuttunuz bunu! Biz ona üzüldük.

Buradan meydanlardan bir kez daha sesleniyoruz!

Biz emekçiyiz! Biz işçiyiz! Biz köle değiliz!

Biz çalışıyoruz, onlar oyalıyor. Biz üretiyoruz, onlar görmezden geliyor.

Taleplerimiz duyulana kadar,

Haklarınız teslim edilene kadar,

Emek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz

İşte bu yüzden artık sokaktayız, meydanlardayız, alanlardayız! Geçinemiyoruz. Zordayız.

Eylemse eylem, grevse grev!

Meydanlarda mı yatacağız yatarız, aç mı kalacağız kalırız.

Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz.

İşçiyiz biz işçi...

Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız.!

TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkın yaşadığı gerçekler arasında dağlar kadar fark var. TÜİK in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor. Mutfakta yangın var, ama TOIK hâlâ "güzel havalardan" bahsediyor!

Biz emekçiler pazarda, manavda, sokakta gerçek enflasyonu yaşıyoruz. Açıkladığınız veriler bu yangını ne söndürebilir, ne de gizleyebilir!

Pazardan eli boş dönen emekçi TÜİK'in verilerine değil, cebindeki üç kuruşa bakarak

yaşamaya çalışıyor. Gerçekleri görmek istiyorsanız TÜIK'in raporlarına değil, işçinin boş tenceresine bakın!

Ülkemizde vergi yükü işçinin emekçinin sırtına bindirilmiş. Maaşlarımız daha eebimize girmeden yüzde 27 si eriyor. Az kazanandan çok vergi alan bir sistemde adaletten söz edilemez.

Yanış hesaplarınızın faturasını biz emekçilere ödetemezsiniz! Çıkıp bir sokağa bakın, çarşıya pazara bakın!

Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz!

Kuru vaat değil, toplu sözleşme hakkı istiyoruz! Adil bir ücret, güvenli bir gelecek istiyoruz!

Onurlu bir yaşam talebimizden geri adım atmayacağız!

Emeğimizi yok sayanlar işçinin sesini duyana kadar susmayacağız!

Sokaklardayız! Meydanlardayız! Alanlardayız!

YAŞASIN EMEK VE DAYANIŞMA MÜCADELEMİZ!

YAŞASIN İŞÇİNİN ONURLU DİRENİŞİ!

YAŞASIN TÜRK-İŞ!"

Çankırı’da Emekçilerin Haykırışı “Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz!” (7)

Çankırı’da Emekçilerin Haykırışı “Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz!” (6)

Kaynak: Berkay Tozlu